YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14739
KARAR NO : 2010/18161
KARAR TARİHİ : 04.11.2010
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 3.500,00 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, oto galerisi olan davalıdan harici satım sözleşmesi ile otomobil satın aldığını, 3.500,00 lira bedelini ödediğini ancak davalının ne araç sahibinin vekaletini ne de borcu bulunmadığına dair belgeyi teslim etmediğini, aracın trafikte kaydını üzerine alamadığını beyanla, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verdiği 3.500,00 liranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile istirdatını aracın ruhsat sahibi olan dava dışı … …’a teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 3.500,00 liranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davaya konu aracın, araç sahibi, dava dışı … …’a teslimine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak davalı, davacının 15.5.2007 tarihli ihtarı ile temerrüde düşeceğinden, ihtarın davalıya tebliğ tarihi araştırılarak hükmedilen alacağa bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğinin nazara alınmaması doğru değildir.
Bunun dışında, 13.5.2006 tarihli harici satış sözleşmesi davacı ile davalı arasında yapılmış olup sözleşmeye konu aracın zilyetliği davalı tarafından davacıya teslim edilmiş, araç bedeli de davacı tarafından davalıya ödenmiştir. Sözleşmenin geçersizliği durumunda taraflar aldığını iade ile mükellef olduğundan, aracın davalıya teslimine ve 3500 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 4.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.