Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/14391 E. 2010/17145 K. 21.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14391
KARAR NO : 2010/17145
KARAR TARİHİ : 21.10.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalının … isimli bir şahısla gayri resmi evlenerek birlikte yaşaması, bu şahsın davalı için annesi adına ev alması nedeniyle aylık 125,99 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili, evi davalının annesinin aldığını, davalının annesinin kiracısı olan … isimli şahsın çocuğuna annesi ile birlikte baktıklarını, çocuk okuldan gelince ihtiyaçlarını gidermek üzere evine gittiğini, evlilik olmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 176 maddesinde ise irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka veya maddi tazminatın, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi, taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, davalı kadının davacıdan boşandıktan sonra davacının beyanına göre gayri resmi evli olarak … isimli bir şahısla yaşadığı, davalının savunmasına göre ise evlilik olmadığı, bu şahsın çocuğuna bakmak için evine ve cezaevine gidip geldiği anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları, davalının evlendiğini duyduklarını beyan etmiş, mahkeme bu beyanları soyut bulmakla yeterli kabul etmemiştir. Ancak, tanık … davalının hamile olduğunu duyduğunu beyan etmesine rağmen bu beyanı üzerinde durularak davalıdan hamile olup olmadığı sorularak, gerekirse su husus bilirkişi raporu ile araştırılmadan, ayrıca davalının annesine ait evin kredi borcuna ilişkin evraklar bankadan istenerek davalı için … tarafından kredi ile annesi adına ev alındığı dair iddia araştırılmadan, eksik inceleme ile davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.