Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/14313 E. 2010/17291 K. 25.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14313
KARAR NO : 2010/17291
KARAR TARİHİ : 25.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 2000 TL manevi tazminatın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, etkili eylem sonucu yaralamaya teşebbüs suçundan mahkum olan davalıdan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; olay tarihi, oluş biçimi, teşebbüs aşamasında kalması, olayın özellikleri, ekonomik olgular ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde mahkemece takdir olunan 2000 TL. manevi tazminat miktarı fazladır . Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; HUMK’nun 438.maddesi uyarınca manevi tazminat miktarı 1000 TL. olacak biçimde kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Bu itibarla mahkeme kararının hüküm fıkrasının birinci bendinde yazılı bulunan “…2.000,00…” rakamının silinerek yerine “…1.000,00…” rakamının yazılmasına, kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 29,70 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 25.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.