Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/13883 E. 2010/16076 K. 07.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13883
KARAR NO : 2010/16076
KARAR TARİHİ : 07.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.000,00 lira (ıslahen 5.333,36 TL) fazla çalışma, akdin feshi nedeniyle tazminat vs.b ücretlerin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkilin davalı işverene ait işyerlerinde (hayvan besiciliğinde, kasap dükkanında vd işlerde) hizmet akdiyle 1988 ile 2004 yılları arasında ortalama günlük 12-13 saat çalıştığını, müvekkiline davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığı tarihten bu yana fazla çalışma, hafta sonu, genel tatil çalışmalarına ilişkin ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle 4.000,00 TL ( ıslahen 5.333,36 TL) nin davalı işverenden tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; iş mahkemesinde derdest dava bulunması, feshin haklı olması ve tüm ücretlerin ödenmiş olması nedenleriyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çözümü özel veya teknik bir konuyu gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir (HUMK.md.275). Ancak, bilirkişi raporu hakim yönünden bağlayıcı değildir.
Somut olayda, kesinleşen iş mahkemesi kararında vurgulandığı üzere, davalının iş yerinde 50’den fazla işçi çalıştırmaması nedeniyle taraflar arasındaki ilişki iş kanunu kapsamında değildir.
O halde, uyuşmazlığın BK.313 vd. maddelerinde düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında değerlendirilerek, Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca yasal hakların araştırılması gerekirken İş Kanunu hükümleri uyarınca düzenlenen bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.