Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/13719 E. 2010/17076 K. 21.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13719
KARAR NO : 2010/17076
KARAR TARİHİ : 21.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.400 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların müşterek murislerinden kalan … Köyü 149 parsel ve … Köyü 3033 parseldeki taşınmazların davacıların rızası hilafına davalılar tarafından kullanıldığını, ortaklığın giderilmesi davası açıldığını ve davacılara bu tarlalardan 24 dekar yer düştüğünü belirterek, 5 yıllık toplam 4.400 TL ecrimisilin, faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili yargılamada, izaleyi şuyu dava dosyasının açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu hali ile intifadan men koşulu oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının tanık ve delil listesinin verilen kesin süreye rağmen sunmadığı gibi, 01.12.2008 tarihli kesin süreden sonra celse talikine sebep olacak şekilde 26.01.2009 tarihinde tanık dinlenmesi yönünde talebini beyan ettiği, bu nedenle tanık dinlenmesi talebinin reddedildiği belirtilerek davacı tarafından davanın ispat edilemediği gerekçe gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili cevabında, “intifadan men koşulun gerçekleşmediğini” belirterek davanın reddini istemiş olup, davalı vekilinin bu beyanı, taşınmazların davalılarca işgalini redde yönelik değildir.
Mahkemece, davalıların taşımazları kullandıklarının inkar edilmediği dikkate alınmak ve yapılan keşif sonucu sunulan bilirkişi raporuda gözönünde bulundurulmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10. 2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.