Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/13685 E. 2010/17557 K. 26.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13685
KARAR NO : 2010/17557
KARAR TARİHİ : 26.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde itirazın iptali icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, mera ıslah ve amenajman çalışmaları yapılan bu nedenle hayvan otlatılması yasak olan alana, davalının koyun otlatmak suretiyle zarar verdiği iddia olunarak, tazminat istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istenilmiş; mahkemece. iddia sabit görülerek istemin kabulüne, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, Tarım İl Müdürlüğü tarafından açılan davada, meraya verilen zararın tazmini istemine ilişkindir.
4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddesinde ise mera olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6.maddede tesbit ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılacağı bildirilmiştir.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralarda Hazinenin mülk sahibi olarak dava açma hakkı vardır. Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlıkların tesbit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilmiş olup, bakanlığın yetkisi tesbit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır.
Aynı yasanın 19.maddesi, Bakanlığa, meraya bir tecavüz (haksız fiil) olduğunda sadece durumu (il veya ilçe müdürlükleri kanalı ile) Valilik ya da Kaymakamlığa bildirme yükümlülüğü getirmiş olup, gerekli işlemlerin yasalar çerçevesinde bu makamlarca yerine getirileceği öngörülmüştür.
4353 sayılı Maliye Vekaleti Baş Hukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takip Usullerine Dair Kanun gereğince Hazine avukatları, genel bütçeye dahil bakanlıkları davada temsil edebilir. Ancak, davadaki tüm işlemler ve verilecek hüküm Hazine ya da Hazine avukatının leh yada aleyhine değil, temsil olunan bakanlık leh ya da aleyhine olacaktır. Bu nedenle Tarım ve Köyişleri Bakanlığını temsilen yasa gereği olarak davada Hazine vekilinin bulunması, Hazinenin taraf olduğu anlamına gelmeyecektir. Kaldı ki, ilgili bakanlığa veya Hazineyi davada temsile yetkili olmayan il müdürlüğünün dava açması ve onun lehine karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
HGK’nun 5.4.2006 gün ve 7-134 E.-140 K.sayılı ve 5.5.2010 gün ve 14-234 E., 248 K.sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; Tarım ve Köyişleri Bakanlığına mera yaylak ve kışlaklar hakkında koruma (tazminat) gibi davalarda açıkça temsil yetkisi verilmemiştir. Ayrıca, bakanlığın (merkez ya da taşra teşkilatının) Hazineyi doğrudan doğruya temsil yetkisi de bulunmamaktadır. Böylece taraf sıfatı dava şartı olup resen gözetilerek, davacı … Müdürlüğünün (bağlı bulunduğu Tarım ve Köyişleri Bakanlığının) aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle sıfat yokluğundan davanın reddi gerekirken, uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.