Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/13488 E. 2010/16725 K. 18.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13488
KARAR NO : 2010/16725
KARAR TARİHİ : 18.10.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin oğlu olan …’in epilepsi ve zeka geriliği hastalığı ve görme özürlü bulunması nedeniyle kendisine idare edememesinden dolayı davalı annesinin vesayeti altına alındığını ve … 1. Aile Mahkemesinde davalı tarafından açılan yardım nafakası davası neticesinde mahkemenin 23.03.2007 tarih 2005/929 E.-2007/242 K. sayılı ilamı ile müşterek reşit çocukları … için 550 TL yardım nafakasına hükmolunduğunu, ancak önceki karardan sonra davalı oğluna aylık 237 TL sakatlık maaşı bağlandığı, ayrıca davalı anneyede davalı oğluna bakması nedeniyle devlet tarafından aylık bir asgari ücret tutarında para ödendiğini böylece davalı oğlunun yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek yardım nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, önceki davanın kararından sonra yardım nafakası alan müşterek çocuğa SGK tarafından aylık 237,54 TL maaş bağlandığı, davalı annesinede İl Sağlık Müdürlüğü tarafından evde bakım hizmetinden yararlanmak üzere her ay bir asgari ücret tutarında mahcura harcanmak üzere aylık bağlandığı böylece yardım nafakası şartlarının kalktığı gerekçesiyle davanın kabulü ile nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK. 176/4, 200, 331. maddelerine göre durumun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafaka miktarı artırılabilir, azaltılabilir veya nafaka kaldırılabilir.
Yerleşmiş Yargıtay Uygulamalarına göre asgari ücret seviyesinde gelirin bulunması nafaka bağlanmasına engel olmadığı gibi tamamen nafakanın kaldırılmasını da gerektirmez (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2-656 E, 1998/688 K.26.12.2001 gün, 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).
Dosya incelenmesinde; tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmamış, dava tarihi itibariyle gelir ve mal varlıkları tespit edilmemiştir.
Somut olayda, davalı müşterek çocuğa bağlanan 237 TL aylık, asgari ücretin çok altındadır. Davalı anneye bağlanan aylık ise mahcur (sakat) çocuğa değil, annenin çocuğa evde bakmasından dolayı devlet tarafından anneye verilen bakım hizmetinin karşılığıdır. Mahcur çocuğun çalışma kaybı oranı dosyadaki raporlara göre % 98’dir, evde bakılmaya muhtaçtır, çocuk yoksulluk içerisindedir. Kaldı ki devletin vermiş olduğu yardım davacı babaya nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Davalı babanın gelir ve mal varlığında önceye nispeten azalma varsa bu durumda mevcut nafakayı ödemek davalı için çekilmez bir hâl almış ise, çoğun içerisinde az da vardır kuralı gereğince bir miktar nafaka indirilebilir. Tamamen kaldırılması doğru değildir.
Mahkemece, davacı babanın dava tarihi itibariyle tüm gelir ve mal varlığı araştırılıp tespit edilip önceye nispeten bir değişiklik yoksa müşterek çocuğun yaşı, hastalığı, ihtiyaçlarına göre mevcut yardım nafakası devam ettirilerek davanın reddine karar verilmeli, aksi halde ise nafaka tamamen kaldırılmamalı, hakkaniyet ölçüsünde duruma göre bir miktar indirilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme sonucunda eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.