Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/12849 E. 2010/15270 K. 28.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12849
KARAR NO : 2010/15270
KARAR TARİHİ : 28.09.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; tarafların boşandıkları, boşanma sonucu (kadın) lehine 250 TL yoksulluk nafakası hükmolunduğu, geçen zaman içinde davacı (koca) hükmolunan nafakayı ödemekte zorlandığı ve davalının ekonomik durumunun iyileştiğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili müvekkilinin maddi durumunda iyileşme olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkemece; davalı yönünden yoksulluk nafakasını gerektiren sebeplerinin ortadan kalktığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
TMK’nın 176. maddesine göre yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verebilir.
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında “asgari ücretle çalışmakta bulunulması” yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafaksının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir.
Somut olayda davacı (koca), davalının (kadın) maddi durumun düzeldiği, yoksulluk durumunun ortadan kalktığı, davalının çocuk baktığı aylık 500 TL gelirinin olduğu, kendisine ait icradan şahsa çıkartılan dükkanı davalının satın aldığını iddia etmiştir. Mahkemece davacının bu beyanıyla yetinilmiş ancak; davalının tam olarak geliri tespit edilip araştırılmadan eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuştur.
Eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davalının çalıştırdığı bir işyerinin olup olmadığı vergi dairesinden sorularak geliri tam olarak tespit edilmeli sonucuna göre yoksulluğun kalkıp kalkmadığı, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi gerekip gerekmediği değerlendirilmeli ona göre hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.