Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/12448 E. 2010/16234 K. 11.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12448
KARAR NO : 2010/16234
KARAR TARİHİ : 11.10.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde kira tebligatı ile ecrimisil ihbarnamesinin iptali ve talep edilen 13.500 TL nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 6.757 TL ecrimisil borcunun bulunduğunun tesbiti cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; davalı … Defterdarlığının, kayyım tayini edildiği … İlçesi … Mahallesinde kain 10313 ada 18 parsel sayılı arsa için; 1.1.2003 – 31.05.2008 tarihleri arasındaki dönem için 10.970 TL ecrimisil, 1.6.2008 tarihinden itibaren ise aylık 215 TL olmak üzere 2.580 TL kira ödenmesi için ihbarname gönderdiğini, anılan parselde paydaş olan davacıdan diğer paydaşın payı nedeniyle fahiş bedel istenildiğini ileri sürerek, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, davalının göndermiş olduğu ecrimisil ve kira ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece, davacının davalıya 01.01.2003 – 31.05.2008 tarihleri arasındaki dönem için 6.757,70 TL ecrimisil borcu olduğunun kabulüne, fazlaya ilişkin isteklerin ise reddine karar verilmiştir.
Hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacının dava açma hakkına sahip olması dava açması için yeterli değildir. Bundan başka dava açmakta hukuki yararı bulunmalıdır. Buna, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı da denir. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korunmaya değer bir yararı olmalıdır.
Öte yandan hukuki yarar dava açıldığı anda var olmalıdır. Diğer bir anlatımla hukuki yarar (olumlu) dava şartıdır. Davacı kendisine karşı açılacak davada itiraz olarak ileri süreceği savunmaya ayrı bir davada dava yolu ile talep etmesinde hukuki yararı yoktur.
Bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.