Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/12378 E. 2010/16133 K. 11.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12378
KARAR NO : 2010/16133
KARAR TARİHİ : 11.10.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 17.165 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesi davalıya Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilmiştir.
Tebligat Yasasının 20, 21 ve özellikle Tüzüğün 28. maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini, bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur (YHGK. 29.12.1993 tarih E.1993/18-778 K.1993/876 sayılı kararı ). Olayda muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığı açıklanmadığı gibi, haber bırakılan komşunun imzası da alınmamıştır ( HGK. 12.6.2002 gün 2002/18-474 E. 514 K. ). Bu hali ile dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin tebligat geçersizdir. Bir davanın görülmesi için taraf teşkili esastır. Hakimin bu hususu re’sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. HUMK.nun 73. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme tarafları dinlemeden, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilip, dava hakkında savunması alınmadan, taraf teşkili yapılmadan davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.