Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/12304 E. 2010/16189 K. 11.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12304
KARAR NO : 2010/16189
KARAR TARİHİ : 11.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davacının altı yıl kadar önce kamyonetini davalıya satıp teslim ettiği, ancak davalının araç kaydını kendi üzerine almadığı gibi bir süre önce araçla kaza yaptığı, bunun üzerine davacının aracı hurdaya çıkardığı, bu işlemler sırasında uzun süredir davalı tarafından ödenmeyen motorlu taşıtlar vergisiyle birlikte park ücreti ödemek zorunda kaldığı ileri sürülerek bundan kaynaklanan 3.780 TL alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece aracın davalıya satıldığına dair herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; davalının duruşma zabıtlarına geçen beyanı yanlar arasında harici bir araç alım-satımının bulunduğunu göstermektedir. Davalı 4.10.2008 tarihinde dava konusu araçla kaza yapmış, hakkında işlem yapılarak tutanak düzenlenmiştir. Davacının da aracın hurdaya ayrılması için gerekli işlemleri başlattığı ve 20.11.2008 tarihinde 2002 ile 2008 yılları arasına ait motorlu taşıtlar vergisini ödediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki araç satım sözleşmesi resmi yoldan yapılmadığından geçersiz olup, mülkiyetin geçişini sağlamaz. Vergi Dairesine karşı Motorlu Taşıtlar Vergisinin mükellefi de araç maliki olan davacıdır. Ancak aracın davalının kullanımında olduğu süreye ilişkin giderlerin de zilyedi tarafından karşılanması hakkaniyet ve iyiniyet kurallarının bir gereğidir. Hukukta esas olan iyiniyetin korunmasıdır. Bu nedenle tarafların kendi aralarındaki iç ilişkide, davacının araç zilyetliğinin davalı da olduğu döneme ilişkin giderleri isteyebileceği kabul edilmelidir.
O halde; aracın davalıya hangi tarihte teslim edildiği taraflardan sorulup, buna ilişkin delilleri toplandıktan sonra sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın tümden reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.