YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12188
KARAR NO : 2010/16880
KARAR TARİHİ : 19.10.2010
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 3.678,73 TL alacağın gecikme zammı ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; davacı kuruma ait taşınmazda davalıların kiracı olduğunu, açılan kira tespiti davaları sonucunda kira bedellerinin yeniden belirlendiğini; davalılar tarafından, belirlenen kira farkına gecikme zammı uygulanmadan ödemede bulunulduğunu, bunun mevcut kira sözleşmesine aykırı olduğunu iddia ederek; ödenmeyen 3678,73 TL gecikme zammının, gecikme zammı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, kesinleşen kira farkını ödediklerini, davacı kurumun geçmiş dönemle ilgili kira farklarına ilişkin bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece; “kira sözleşmesinin hususi şartlar 9. maddesindeki kira bedellerinin zamanında ödenmediği takdirde muacceliyet tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa gereğince belirlenen gecikme zammı (faiz oranı)yla birlikte” hükmünün taraflarca değiştirilmediği, gerekçesiyle” davanın kabulüne karar verilmiş ise de; bu hüküm, sözleşmede kararlaştırılan kira parasının süresinde ödenmemesi hali içindir. Kira parası miktarındaki uyuşmazlık sonucu; mahkemece belirlenen kira parası nedeniyle doğan fark alacağında bu hükmün uygulanması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, 12.11.1979 tarih ve 1979/1-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kira tespit davaları sonucu oluşan kira farkı alacağına; bu kararın, kesinleştiği tarihten itibaren faiz uygulanabilir. Bu hususlarda, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.