Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/1217 E. 2010/2049 K. 15.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1217
KARAR NO : 2010/2049
KARAR TARİHİ : 15.02.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının halen ayrı yaşadıklarını, daha önce ayrı yaşamda haklılıktan dolayı Düzce 1.Asliye Hukuk Mahkemesince 22.5.2002 tarihi itibariyle müvekkili lehine hükmolunan ve kesinleşen aylık 100 TL tedbir nafakasının zaman içerisinde yetersiz kaldığı ileri sürülerek aylık 500 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, Düzce İli … İlçesi Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına (polis araştırma tutanağına) göre tarafların 22.12.2007 tarihinden beri birlikte yaşadıkları, davacının ekonomik güvenliğinin tehlikede olmadığı, ayrı yaşama olgusunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf, daha önce Düzce 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/315 E-2004/773 K. sayılı ilamı ile ayrı yaşamakta haklılıktan dolayı 22.5.2002 tarihi itibariyle hükmolunan ve kesinleşen aylık 100 TL tedbir nafakasının halen ayrı yaşamaktan dolayı artırımını istemiştir.
Mahkemece beyanlarına başvurulan davalı tanıklarının 3.12.2007 tarihli beyanlarına göre, davacının Hendek İlçesinde kızı ve damadı ile kaldığının beyan edildiği, ve bu tarihten önceki tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmasında da ayrı yaşadıkları beyan edilmiştir. Daha sonraki yargılama aşamasında, davalı taraf, davacı ile davalının Cuma yerinde birlikte yaşadıkları iddiası üzerine mahkemece zabıta araştırması yapılmış, 21.4.2008 tarihli Cumayeri Emniyet Müdürlüğünün müzekkere cevabına göre “Davacı ile davalının Cumayeri İlçesi … Mahalle Sakır Sokak No/10 A sayılı adreste 22.12.2007 tarihinden beri birlikte yaşadıklarının tesbit edildiği” şeklindeki tutanak tutulmuş, mahkemece başkaca bir araştırma yapılmaksızın zabıta araştırma yazı cevabına göre tarafların 22.12.2007 tarihinden beri birlikte oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Oysaki tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi; taraflar, 22.12.2007 tarihine kadar ayrı yaşamaktadırlar. Davalı tarafından da … girişiminde de bulunulmamıştır. Mahkemece, 22.12.2007 tarihinde tarafların bir araya gelip gelmedikleri hususunda tanıkların yeniden dinlenerek gerekirse tarafların mahkemeye celbedilip isticvabının yapılarak tüm delillerin toplanması sonucunda hüküm kurulması gerekirken sadece zabıta araştırması yazı cevabı ile yetinilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Diğer yandan; önceki nafaka 22.5.2002 tarihi itibariyle hükmolunmuş olup, eldeki dava ise 16.8.2006 tarihinde açılmıştır. Bu zamana kadar aradan 4 yıldan fazla zaman geçmiştir. Bu süre zarfında davacının ihtiyaçları artmış, nafaka yetersiz kalmıştır. Bu nedenle de en azından dava tarihi olan 16.8.2006 ile tarafların ayrı yaşadıkları dönem olan 22.12.2007 tarihine kadar ki dönem içinde tedbir nafakasına hükmolunması gerekirken davanın tamamen reddedilmiş olması da doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.