YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12011
KARAR NO : 2010/17420
KARAR TARİHİ : 25.10.2010
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 2.340,00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 1.489,00 TL için kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkilinin davalıyla 2004 yılında boşandığını, mahkemece 150,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının 2007 yılı temmuz ayında evlenmesine rağmen müvekkilinin nafaka yatırmaya devam ettiğini beyanla fazladan ödenen 2.340,00 TL nafakanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.
Davada, nafaka borcunun bulunmadığının tesbiti ve fazla yapılan ödeminin istirdadı talep edilmektedir. Borcun TMK’nun 175.vd. maddelerinde belirtilen yoksulluk nafakasından kaynaklandığı ve dolayısı ile “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (nafaka yükümlülüğünden) doğduğuna göre; açılan bu davanın 4787 sayılı kanunun 4.maddesi gereğince, Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir.
Görev hususu kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemece kendiliğinden incelenmesi gerekir. O halde, görev yönü incelenmeden esas hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.