Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/12004 E. 2010/16180 K. 11.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12004
KARAR NO : 2010/16180
KARAR TARİHİ : 11.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde kiralanana tecavüzün önlenmesiyle eski hale getirilmesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davacının davalıya ait binanın 5.katında 1.5.1994 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğu, kendisinin sözleşme hükümlerine uygun olarak tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının bir süre önce bina dış cephesini cam giydirme ile kapladığı, bu durumun güneş ışığı ve enerjisinden faydalanma imkanını ortadan kaldırdığı, çalışanların sağlığını olumsuz yönde etkilediği gibi enerji sarfiyatını da artırdığı, davacının tabela asma imkanının da kalmadığı ileri sürülerek, haksız tecavüzün önlenmesiyle taşınmazın eski hale iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; kiracı olan davacının ancak sözleşmenin feshini isteyebileceği, eski hale iade talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUMK’nun 8.maddesinin 11/1.fıkrasında; kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşılık olarak açılan davaların sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Davadaki istem ise yukarıdaki maddede sayılan davalara ilişkin olmayıp, mal sahibi kiralayanın taşınmaz dış cephesine yaptırdığı cam giydirme nedeniyle kiralanana el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Bu durumda mahkemenin görevi genel esaslara göre; yani davanın değer ve miktarına göre belirlenmelidir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.5.2002 tarihinde yenilenmiş olup, yıllık kira bedeli sulh hukuk mahkemesinin görev sınırı üzerindedir.
O halde; görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.