Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/11887 E. 2010/16694 K. 14.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11887
KARAR NO : 2010/16694
KARAR TARİHİ : 14.10.2010

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, önceki iştirak nafakasının 200 TL’den 450 TL’ye yükseltilmesi istenilmiş; mahkemece tarafların boşanmasına ilişkin ilamda nafakanın 350 TL alacağı yönündeki sulhün de onandığı böylece dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle istemin tümüyle reddine karar verilmiştir.
TMK.nun 182/2. maddesine göre, boşanma veya ayrılık halinde , velayet kendisine verilmeyen eş, küçük çocuğun bakım ve eğitim giderlerine “gücü” oranında katılmak zorundadır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup tarafların iradesine tabi kulunmamıştır. Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler (TMK. md.331). Bu nedenle nafaka, tarafların yaptıları sözleşmeye dayansa bile sonradan değiştirilebilir.
Davacı, mevcut iştirak nafasanın bile davalı tarafça ödenmediğini ve artırılması gerektiğini ileri sürerek dava açtığına göre durumun değişmediğinin tespiti ve buna göre nafaka takdir edilmesi isteminde hukuki yararı bulunmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları; kücüğün yaşı, sağlık, eğitim vs. Ihtiyaçlarındaki artış oranında etkilenip değiştiğinden, protokolle artışı sulh’le belirlenen nafaka miktarının yeterli olup olmadığı da tartışılıp hakkaniyet ölçüsünde önceki 200 TL nafakanın artırılarak hüküm altına alınması gerekirken delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.