Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/11519 E. 2010/15787 K. 05.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11519
KARAR NO : 2010/15787
KARAR TARİHİ : 05.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3000 TL alacak için takibe yapılan itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; gayrimenkul tellallığı işi ile iştigal eden davacının, … … …’ye ait gayrimenkulü davalıya gezdirip göstererek, tarafları bir araya getirdiğini; davacı ile davalı arasında yazılı olarak komisyon sözleşmesi yapıldığını, gayrimenkulü davalının satın aldığını; ancak, müvekkili davacının komisyon ücretini ödemediğini; bu nedenle, yapılan icra takibine de haksız itiraz ettiğini iddia ederek; itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkilinin, davacı ile görüştüğünü, şartları konuştuklarını; nakit ödeme imkanı olmadığı için bankadan kredi sağlanması konusunda yardımcı olmayı davalının teklif etmesi üzerine, gerekli kredi evraklarını tamamlayıp davacıya verdiğini; ancak, davacının bir aydan fazla süre geçmesine rağmen krediyi temin edemediğini, evrakları iade ettiğini; bunun üzerine gayrimenkulün gerçek malikininin bulunarak, onun da yardımı ile kredi temin edilip, taşınmazın satın alındığını; taraflar arasında taşınmaz maliki ile alıcı ve emlakçı arasında imzalanmış geçerli bir sözleşmenin mevcut olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile yaptığı 15.11.2007 tarihli gayrimenkul alım-satım ve komisyon sözleşmesine dayanarak talepte bulunmakta ise de; taşınmaz, akidi olan davalıya değil davalının eşine satılmıştır. Diğer yandan, dayanılan sözleşmede satıcı olarak belirtilen … … …’nin taşınmaz maliki olmadığı da anlaşılmıştır. Davacının, davalı ve eşi ile mal sahibini doğrudan karşılaştırıp, bedelde mutabakat sağlayarak satımı gerçekleştirdiği de iddia ve ispat edilemediğinden; davacının tellallık ücreti talep etmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; dava yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi de doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.