Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/11475 E. 2010/11894 K. 05.07.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11475
KARAR NO : 2010/11894
KARAR TARİHİ : 05.07.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 100.000 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; davalıya 1086 ada, 6 parsel üzerinde 2981 sayılı yasa gereğince hak sahibi kabul edilerek tapu tahsis belgesi verildiğini yapılan imar ıslah planı uyarınca 2100 ada 5 parselin tahsis edilerek belediyece davalıya satıldığını, davalının bu taşınmazı 13.09.2002 tarihinde 3.şahsa satarak mülkiyetini devrettiğini ancak yapılan araştırmada bu yerin hiçbir zaman gecekondu olarak kullanılmadığı, davalının babası tarafından tütün damı olarak inşa edildiğini, hasat zamanında da tütün kurutma yeri olarak Kullanıldığı, davalının hiçbir zaman burada ikamet etmediği, hak sahibi olma şartlarını taşımadığı anlaşıldığından 2981 sayılı yasa gereğince lehine düzenlenen tapu tahsis belgesinin iptal edildiğini, bu nedenle davalının 2100 ada 5 parseldeki mülkiyeti kazanımının yasal dayanaktan yoksun hale geldiğini beyanla sebepsiz kazanım olan 100.000 TL tazminatın davalıdan tahsbili talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece; “davacı hazinenin 2981 Sayılı Yasa kapsamında inceleme yaparak davalıya tapu tahsis belgesi verdiği, akabinde tapu tahsis belgesini iptal ettiği, ancak iptal edilme sürecinden evvel, 48 adet imar parselinin 2981 sayılı kanununun 10/c maddesi gereğince, dava dışı Didim Belediyesine devir edildiği, davalının çekişmeli taşınmazı bedelini ödemek suretiyle dava dışı belediyeden iyiniyetle satınaldığı, davacının dava açmakta da hukuku yararının bulunmadığı gerekçesiyle” davanın reddine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Davada, davacı hazine tapu tahsis şartlarını taşımayan tahsisi iptal etmiş, ancak taşınmazın el değiştirmiş olması nedeniyle davalıdan tazminat talep etmektedir.
Davaya konu 48 adet imar parselinin 2981 sayılı yasanın 10/c maddesi gereğince hak sahiplerine dağıtılmak üzere Hazine tarafından bedelsiz olarak belediyeye devredildiği taşınmazın ilk maliki Hazine’nin bu davayı açabileceğinde kuşku yoktur.
Dosya içerisinde ki Aydın 1.İdare Mahkemesinin 2005/379 Esas-2006/292 Karar sayılı ilamın incelenmesinde;
Eldeki temyize konu davanın davalısı … vekili tarafından; müvekkiline verilen dava konusu tapu tahsis belgesinin iptal edilmesine ilişkin Didim Mal Müdürlüğünün 18.01.2005 gün ve 98 sayılı işleminin iptali istenilmiş olup, mahkemece; dava konusu yapının tütünlerinin toplanması ve tütün mahsullerinin kurulutması için dam olarak kullanıldığı, davacının sözkonusu yapıda oturmadığı, sözkonusu yerin yapıldığı tarihten beri işyeri ya da ikamet amaçlı kullanılmadığı tesbit edildiğinden dava konusu yapıya ilişkin olarak verilen tapu tahsis belgesinin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, söz konusu kararın Danıştayca onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davalıya tahsise ilişkin tahsis belgesinin iptal edilmesi ile hukuki işlemin dayanağı kalmamıştır.
2981 Sayılı Yasada tahsisin şartları belirtilmiş, 10/b maddesinde “hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapuları re’sen iptal edilir.” hükmü ile tahsis kararının iptal edileceği hükme bağlanmıştır. İşte, olayımızda da sözü edilen yasal prosüdür işletilmiş ancak taşınmazın davalı tarafından 3.kişiye satıldığı anlaşılmıştır. Davalı taşınmazı üçüncü kişiye satmış olmakla satış bedeli kadar zenginleşmiştir. Maddi olgu bu şekilde belirlendikten sonra uyuşmazlığın nitelendirmesine gelince; dava BK.62.maddeden kaynaklanan bir “Haksız Zenginleşmenin İadesi” davasıdır.
Bu durumda, davalının dava konusu taşınmaza malik olmadığı koşulu kesinleşmiş bulunmakla, bu davanın reddi kararı doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bozma nedenine göre davalı tarafın sadece vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına;
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.