Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/11462 E. 2010/11944 K. 05.07.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11462
KARAR NO : 2010/11944
KARAR TARİHİ : 05.07.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde davacı aleyhine başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitiyle % 40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davacının elektrik abonesi olduğu taşınmazını yıllar önce üçüncü bir şahsa sattığı, satım tarihinde ve sonrasında abonelik sözleşmesinin iptal edilmediği, taşınmazı satın alıp kullanan üçüncü şahısların kaçak elektrik kullandıkları, bundan kaynaklanan borcun tahsili için davacı aleyhine takip başlatıldığı, oysa ki davacının böyle bir borçtan sorumlu tutulamayacağı ileri sürülerek borçlu bulunmadığının tespitiyle % 40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; davalının abone olduğu ve kullanılan elektrik bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında mesken elektrik aboneliği nedeniyle sözleşme ilişkisinin bulunduğu sabittir.
Dosyada mevcut tutanak, fatura ve bilirkişi raporuna göre de; takibe konu borcun büyük bir kısmının elektrik tüketim bedelinden bir kısmının ise kaçak elektrik tüketiminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; 4077 sayılı Kanunun 2 ve 3.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesi görevli olup, mahkemece bu husus gözetilmeksizin davanın esası hakkında hüküm tesisi doğru değildir.
Kabule göre de; kaçak elektrik kullanımı haksız fiil niteliğinde olup bundan kaynaklanan borçtan davacının sorumlu tutulmayacağı gözetilmeksizin davanın tümden reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.