Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/11183 E. 2010/16089 K. 07.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11183
KARAR NO : 2010/16089
KARAR TARİHİ : 07.10.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde ve birleşen davalarda itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, asıl davada ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekili olarak dava ve icra takiplerindeki emeği nedeniyle vekalet ücretini haksız azil nedeniyle tahsil edemediğinden tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, azlin güven ilişkisinin sarsılması nedeniyle haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, icra dosyalarındaki alacağın taraflar arasındaki vekalet aktine dayalı hukuki ilişki sebebi ile başlatıldığı, mahkemeye açılan davanın avukatlık ücretinin bir kısmına yönelik olduğu kanaati ile HUMK’nun 4/2 maddesi gereğince delillerin değerlendirilmesi konusunda taraflar arasında münazaalı olan alacağın tamamının göz önünde bulundurulması gerektiği, birleştirilen dosyalardaki alacak miktarı toplamı nazara alındığında dava tarihi itibariyle mahkememizin delilleri değerlendirmede görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
İtirazın iptali davası genel hükümler çerçevesinde yargılamaya tabi ise de, davanın temelini icra takibinin oluşturduğunda ve davanın icra takibi ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinde, bu nedenle amacının takibe konu alacağa yönelik itirazların iptalini sağlamak olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Davacı taraf, alacağın tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın iptali talebi ile dava değerinin Sulh Hukuk Hakimliği görev sınırı içinde kalması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemelerine ayrı ayrı 16 dosyada itirazın iptali davası açmış, irtibat nedeniyle davalar sonradan birleştirilmiştir.
Birleştirilen davalar birbirinden bağımsız kabul edilmektedir. Bu dava ve birleştirilen her bir davanın müddeabihi miktar itibarıyla Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırı içinde kalmaktadır.
O halde, bu davanın konusu ve birleştirilen davaların konusu, dayanağı olan icra takibindeki alacak miktarı olmakla, alacağın toplam değerinin mahkemenin görev sınırını aştığından bahisle görevsizlik kararı verilemez.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.