YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11155
KARAR NO : 2010/16561
KARAR TARİHİ : 14.10.2010
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 20.000,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin 11 nolu parselde davalı ve dava dışı … … ile beraber 1/3’er malik olduklarını, 2004 yılında açılan ortaklığın giderilmesi davasında aynen taksimine karar verildiğini, davalının bu dava öncesinde olduğu gibi şimdi de taşınmazın tamamını ekip biçtiğini, yıllardır müvekkilinin uyarılarına rağmen sürdürdüğü haksız işgali nedeniyle dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için fazla hakkı saklı tutulmak üzere 20.000,00 liranın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, taşınmazın üçe bölündüğünü, kendi payına düşen 62767 m2’lik kısmı kullandığını, davacının taşınmazına müdahale olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, bilirkişi raporuna göre toplam elde edilen ürün gelirinden (61.553,00) davacı payına düşen 20.000,00 liranın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan verim, masraf, fiat gibi kalemlere ilişkin resmi birimlerden alınmış belge ve bilgi bulunmamaktadır. Oysa, bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel (ve resmi verilere) uygun olarak göstermek zorundadır. HUMK’nun 281 maddesine göre, bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde net anlaşılabilir, belge ve bilgiye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
O halde mahkemece, ecrimisile esas olacak veriler resmi mercilerden (İlçe Tarım Müd. Şeker fabrikaları vb.) getirtilip, ürün münavebesi ve masrafı gözönünde bulunduran, her yıl için davacı payına düşen (62 dekar) miktarı o yıl ki ürüne göre ayrı ayrı hesaplayan ek zirai bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.