YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/11063
KARAR NO : 2010/12129
KARAR TARİHİ : 06.07.2010
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali ya da davacıların miras hak ve hisseleri oranında tenkisine ve tapuya tesciline ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkillerinin murisinin kendisine ait taşınmazdaki hisselerini, noterden yaptığı resme vasiyetname ile davalılara bıraktığını, ancak bu tasarrufun muvazaalı olup, mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile yapıldığını,beyan ederek muvazaa sebebi ile tapunun davacıların hisseleri oranında iptali, adlarına miras hisseleri oranında tapuya tescili, olmadığı takdirde, geçersiz vasiyetnamenin iptali ve davacıların hissesine mukabil miktarda tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar savunmalarında, vasiyetnamenin iptalini gerektirecek yasal bir nedenin bulunmadığını, tenkis şartlarının gerçekleşmediğini ifade etmişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda, davanın ikamesi sırasında ve halen davalı tarafların hak ve hisse sahibi olmadıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile vasiyetnamenin iptali istenmiştir. Bu haliyle dava tenkis davası olup, Medeni Kanunun tenkise ilişkin hükümlerinin mahkemece somut olaya tatbiki gerekecektir.
Medeni Kanunun 560.maddesi gereğince, ”Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.
Tenkis davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır.
O halde mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek vasiyetname ile yapılan tasarrufun tenkise tabi olup olmadığı, mirasçıların saklı paylarını aşan bir durumun bulunup bulunmadığının saptanmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.