Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/10971 E. 2010/14686 K. 21.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10971
KARAR NO : 2010/14686
KARAR TARİHİ : 21.09.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1.932 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı idare vekili dava dilekçesinde, davacıya ait 23 parseldeki taşınmaza komşu olan davalıların kendilerine ait 29 parsele bina yapmaları sırasında davacının taşınmazına taşkın inşaat nedeniyle zarar verdiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.932 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile (talep gibi) 1.932 TL’nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
Tapu kaydına göre 23 parseldeki taşınmazın davacı Hazine’ye, 29 parseldeki taşınmazın ise davalılar adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların 29 parselde yaptıkları inşaatın 6.65 m2 lik kısmının davacıya ait 23 parsele tecavüz ettiği ve işgal edilen 6.65 m2 lik yerin dava tarihi itibariyle değerinin 5.795 TL olduğu açıklanmıştır.
Davada, taşkın inşaat nedeniyle uğranılan zarar bedeli talep edilmektedir.
TMK’nun 725.maddesinde taşkın yapılar ile ilgili açıklama yapılmıştır. Buna göre, “Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik, taşırılan arazi üzerinden bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir”.
Bu durumda davalıların irtifak hakkı tesisi veya mülkiyetin kendilerine devredilmesi yönünde talepleri olup olmadığının araştırılması gerekir. Davalılar duruşmaya gelmedikleri gibi bu konuda cevap dilekçesi de vermemişlerdir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan konularda TMK’nun 724 ve 725 maddeleri gereğince inceleme yapılmadan ve tapu kaydının halen davacı üzerinde bırakıldığına göre hükmedilecek zarar bedelinin taşınmaz değeri kadar olmayacağı düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.