Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/10386 E. 2010/11760 K. 01.07.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10386
KARAR NO : 2010/11760
KARAR TARİHİ : 01.07.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 2.970 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davacı banka ile davalı (Kars İl Kontrol Labaratuvar Müdürlüğü) ile 2004 yılında yapılan anlaşma gereği, personelin her türlü özlük ödemelerinin 2010 yılına dek davacı banka tarafından yapılması karşılaştırıldığı halde , davalı tarafça sözleşmenin yetkisiz kişilerce yapıldığı ileri sürülerek feshedildiği, feshin haksız olduğu bu nedenle sözleşmede cezai şart olarak belirlenen 2.970 TL nın tahsili istenilmiştir.
Davalı yargılamaya gelmemiş, cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmektedir.
Davanın ilk şartı tarafların davacı ve davalı sıfatına haiz olmalarıdır. Zira bir hakkı dava etmek yetkisi hakkın hamiline ait olduğu gibi , davalı olma durumu da o hakka riayet etmekle yükümlü olan veya bir hukuksal ilişkiye katılmış bir kimseye aittir. Hakim, dosyadan anlaşılıyorsa sıfat yoluğunu resen gözetir ve davayı sıfat yokluğundan (husumetten) reddeder.
Somut olayda dava “Kars İl Kontrol ve Labaratuvar Müdürlüğüne” karşı açılmış olup, ildeki bu birimin tüzel kişiliği bulunmdığı, bu nedenle bu birimin bağlı bulunduğu ve tüzel kişiliğe sahip Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına karşı dava açılması gerekir. Ancak bu yanlışlığın yargılama esnasında giderilmesi mümkün olup, dava dilekçesinin Tarım ve Köy İşleri Bakanlığına tebliği ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 1.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.