Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/10172 E. 2010/11266 K. 24.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10172
KARAR NO : 2010/11266
KARAR TARİHİ : 24.06.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 20.000,00 TL (ıslahen 181.464,36 TL) haksız işgal tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili 17.10.2008 tarihli dava dilekçesinde; müvekkiline ait … Mahallesi 1103 nolu parsele davalının yol, kaldırım yapmak sureti ile kamulaştırmasız el attığını ve el atmanın fiilen devam ettiğini, taşınmazın Antalya’nın kıymetli yöresinde bulunduğunu, bu nedenle yüksek kira getirebileceğini, bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak 20.000,00.-TL (ıslahen 181.464,36.-TL) ecrimisil bedelinin dönem sonu faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; zilyetliğin haklı ve geçerli bir sebebe dayandığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 181.464.36 TL nın dönem sonu yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara veraset ilamındaki payları oranında verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisil, kötü niyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu tazminat olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur. Davada kira esasına göre ecrimisil talep edilmiştir.
İlke olarak kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde; taşınmazın dava konusu dönemde mevcut haliyle serbest koşullarda getirebileceği kira parasının emsaller de değerlendirilerek saptanması, sonraki dönemler için ise bulunan bu miktara ÜFE artış oranının tamamı yansıtılmak suretiyle bulunacak miktardan az olmamak koşuluyla hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekir.

Dosya içeriğine göre; dava konusu … Mahallesi 1103 parselin toplam yüz ölçümünün 908 m2 olduğu, Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/297 esas 2007/351 karar … dosyasında kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının neticelendiği, kesinleştiği görülmekle, davalının davacıya ait taşınmaza kamulaştırmasız el atma yolu ile müdahalede bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, emsal olarak kabul edilen 2001/734 esas … dosyadaki taşınmaza göre bu yer için toplam 17.641,52 YTL ecrimisil belirlenmiş, 2008/2 esas … dosyadaki ecrimisil bedeli baz alındığında ise toplam 181.464,36 YTL ecrimisil getirebileceği, ancak bu miktarın çok fahiş olduğu, katılmadıklarını belirtilmişlerdir. Mahkeme bu raporu esas almış, ancak bilirkişilerin fahiş bulduğu ve henüz kesinleşmemiş emsale göre belirlediği 181.464,36 YTL ecrimisile hükmedilmiştir.
Davacılar, farazi ve ihtimale dayanarak mahrum kaldıkları yüksek kira gelirini talep etmiştir. Bu nedenle davacıların işgal nedeniyle bu denli yüksek miktarda gelir mahrumiyetine uğradıklarını ispat etmesi gerekir. Ancak, davada emsal alınan taşınmaz Kepezde bulvar üzerinde 25.2.1999 tarihinde 50 m2 büyüklüğünde büfe yeri olup, uyarlama yoluyla ulaşılan kira bilirkişiler tarafından da fahiş kabul edilmiştir.
O halde, benzer nitelikteki yerlerin işgal dönemindeki kira paraları resen araştırılarak ve kira sözleşmeleri getirtilerek, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılıp, dava konusu taşınmazın işgal öncesi mutat kullanımı, büyüklüğü, işgal alanı, kullanım durumu gibi hususlar emsallerle karşılaştırılmak suretiyle, ilk dönem kira parası belirlenmeli, sonraki yıllar için ise ÜFE artış oranı tam olarak uygulanmak suretiyle bulunan rakamlara göre takip eden dönemler için taşınmazın asgari kira getirisine ecrimisil olarak hükmedilmelidir.
Yukarıda açıklanan hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre ise, davacı tarafından davalı idare aleyhine 14.07.2006 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığına göre, Yargıtay’ın 16.05.1956 tarih ve 1956/1-6 … içtihadı uyarınca ancak bu tarihe kadar ecrimisil talep edebileceği gözetilmeden, 17.10.2008 tarihine kadar ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, mahkemece, asıl ve yardımcı taleplerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği (HUMK.md.388/son) gözetilmeksizin davada dönemlere ilişkin ecrimisil ve yürütülecek faizin başlama tarihi belirtilmeksizin “her dönem sonu tahakkuk edecek yasal faizi ile birlikte” tahsiline karar verilmesi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.