Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/10146 E. 2010/10559 K. 14.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10146
KARAR NO : 2010/10559
KARAR TARİHİ : 14.06.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.360 TL için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptaline takibin devamına % 40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalı kiracının usule uygun tahliye ve anahtar teslimi yapmaması nedeniyle kira sözleşmesindeki muacceliyet koşulu gereğince 20.02.2009-20.02.2010 arası kira bedelinden sorumlu olduğu ileri sürülerek 3 360,00 TL kira alacağının tahsili için yapılan takibe vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamı ve % 40 icra inkar tazminatı istenilmiştir.
Davalı tarafından dava konusu yerin yeni kira dönemi başlamadan 14.02.2009 tarihinde tahliye edildiği ve davacı kiralayan tarafından bu yerin satışa çıkartıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
Mahkemece, davalının yeni kira dönemi başlamadan kiralananı tahliye ettiğini (anahtarları teslim ettiğini) ispatlayamadığı ve bu nedenle muacceliyet koşulunun geçerli olduğunun kabulü ile tüm yılın kira parasının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 20.02.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı kiracı, yenilenen 20.02.2009 tarihinde başlayan dönemde kira bedelinin davacı kiralayan tarafından 350,00 TL’ye çıkartılması nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini telefon ile bildirerek taşınmazı 14.02.2009 tarihinde tahliye ettiğini icra takibine itirazlarında ve savunmalarında ifade etmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde aylık kira paralarından birisinin zamanında ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar tüm aylar kira parasının muaccel hale geleceği kararlaştırılmış olup geçerli bir artış şartı öngörülmemiştir.
Bu hüküm uyarınca yıllık kira bedelinin muaccel olabilmesi, öncelikle kira borcunun varlığına bağlıdır. Zira, sözleşmede muaccel olması öngörülen kira bedelidir. Kira bedeli kiralananın kullanılmasının karşılığı olup, kiralananın süresinden önce boşaltılması halinde kira borcu yerine, sözleşmenin ihlali nedeniyle tazminat borcu doğmaktadır. O bakımdan kiralananı boşaltan kiracı, muaceliyet şartı nedeni ile bir yıllık kira parasından sorumlu tutulamaz. Kiralananın yeniden kiraya verilebileceği süre içerisindeki zarardan, (daha fazla bir zarar ispat edilmediği takdirde o sürenin kira parası kadar zarardan) sorumludur.
Davalı kiralananın 14.02.2009 tarihinde boşalttığını, bu tarihten sonraki kira parasından sorumlu olmayacağını savunmaktadır. Davalı da dava dilekçesinde dava tarihine kadar anahtarın usulen teslim edilmediğini beyan ettiğine göre iddia ve savunmalar üzerinde durularak yukarıda açıklanan hususlarda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.