Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/10120 E. 2010/14143 K. 14.09.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10120
KARAR NO : 2010/14143
KARAR TARİHİ : 14.09.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 20 yıllık evli olduklarını, davalının açtığı boşanma davasının redle sonuçlandığını; ancak, hala ayrı yaşadıklarını ileri sürerek; müvekkili davacı kadın için 500 TL nafakaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kocanın açtığı (terk nedeniyle) boşanma davası ise, iş bu dava ile birleştirilmiştir.
Mahkemece; iş bu dosya ile birleşen 2009/97 esas sayılı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların karşılıklı olarak talepleri gözetilerek maddi ve manevi tazminat ve eşya konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı eş için hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacı …’dan tahsili ile davalı … …’a verilmesine; iş bu dosyamızda talep edilen nafaka talebine yönelik davanın kısmen kabulü ile aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının karar kesinleştikten itibaren davalı …’dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
TMK’nun 175.maddesine göre; boşanan eşe kanunda öngörülen şartları varsa yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Ancak, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için öncelikle bu hususta bir talebin olması gerekir. Bu dosya ile birleştirilen ve taraflar arasında görülüp sonuçlanan boşanma davasında davalı kadının yoksulluk nafakası istemi bulunmamaktadır. İş bu davada (nafakaya ilişkin bağımsız olarak açılan davada) ise; davanın açıldığı tarihte, taraflar arasındaki evlilik birliği devam etmektedir. Davacının talebi, ayrı yaşamaya dayalı nafaka istemi olup, niteliği itibariyle tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, davacının talebi yoksulluk nafakası şeklinde değerlendirilip, aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının karar kesinleştikten itibaren davalıdan (kocadan) tahsiline şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; 2009/25 Esas sayılı nafaka dosyasında davacının talebinin, tedbir nafakası olduğu gözetilerek; dava tarihindeki tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TMK’nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, davacı kadının ihtiyaçlarını giderecek uygun bir miktarda tedbir nafakasına karar vermekten ibaret olmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.