Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2010/1001 E. 2010/2823 K. 23.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/1001
KARAR NO : 2010/2823
KARAR TARİHİ : 23.02.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 22.388.00 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, tarafların … murisi … …’a ait 11 no’lu parseldeki binanın davacı tarafından yapıldığını, taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucu satıldığını, satış bedeline muhtesat bedelinin de dahil edildiğini, muhtesat bedelinin davacıya ait olması gerektiği beyanla sebepsiz zenginleşen davalılardan 22.388.00 TL alacağın tahsili talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile., dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın, davacı tarafından yapıldığını ancak, binayı yaparken muvafakat alınmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi dava dosyasında davanın kabulü sonucu yapılan satış ile taşınmaz üzerindeki bina ile birlikte toplam 116.800,00 TL bedelle … ve … …’e satıldığı satış bedelinin tamamı satış dosyasına yatırıldığı, hissedarların paylarına göre satış bedelinin paydaşlara ödendiği anlaşılmaktadır.
Hükme dayanak yapılan 28.01.2008 tarihli satış dosyasındaki satış öncesi alınan bilirkişi raporunda davaya konu iki adet … taşınmazın toplam değerine olan oranı %26.22 olarak belirtilmiştir. bunun üzerinden davalıların haksız zenginleştiğine karar verilerek hüküm kurulmuştur.
22.02.1991 … ve 1990/1 E.1991/1 K.sayılı YİBK’da vurgulandığı gibi müşterek veya iştirak halindeki mülkiyette ortaklığın giderilmesi sonucu elde edilen satış bedelinden muhtesatı meydana getiren paydaşa ödenecek miktar nedeni ile zenginleşmenin iadesi talepleri BK.nun 63.maddesinin uygulama alanına girmektedir.

Paydaşlardan birinin, müşterek taşınmaz mal üzerindeki yaptıkları bina nedeni ile diğer paydaşın mamelekindeki artış, bu binanın yapıldığı tarihte değil, şuyuu’nun giderilmesi yoluyla satışın yapıldığı ve bina dahil satış bedelinden payını aldığı tarihte gerçekleşir. O nedenle de haksız zenginleşme sebebiyle de hükmedilecek miktar, bu binanın satış tarihinde, taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Diğer bir deyimle ortak taşınmaz mal üzerinde davacı paydaş bu binayı yapmamış olsa idi kaç liraya satılabileceği bilirkişiye tesbit ettirilmeli ve bilirkişinin bildireceği değerle mahkeme binalar dahil yapılan satışta elde edilen satış parası içinde bulunan binaya ait kısım ve bundan davalı paydaşların payına isabet eden bölüm, orantı yapılarak hesaplanmalıdır.
Somut olayda; dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın davacı tarafından yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığına göre, mahkemece yapılacak iş, muhtesatın satış bedeline katkı oranı yukarda anlatılan usul uyarınca belirlenip, davalıların sebepsiz zenginleştikleri ve iade ile yükümlü oldukları miktar hesaplatılarak varılacak uygun sonuç dairesinde karar vermek gerekirken satış öncesi alınan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.