Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/414 E. 2009/1818 K. 12.02.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/414
KARAR NO : 2009/1818
KARAR TARİHİ : 12.02.2009

MAHKEMESİ : ANKARA 1. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2008
NUMARASI : 2007/1091-2008/189

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava, TMK’nun 175.maddesine dayanan yoksulluk nafakası ile aynı yasanın 182/2.maddesi gereğince iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, iştirak nafakasının artırılması davasının kısmen kabulü ile aylık 300 YTL’ye çıkarılmasına, yoksulluk nafakası istemi yönünden ise, davalının zamanaşımı def’inin süresinde bulunmaması nazara alınarak davacı kadın lehine aylık 200.00 YTL yoksulluk nafakasının ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, müşterek çocuğa 25.10.2005 tarihli karar ile bağlanan 150 YTL tedbir nafakasının (karar kesinleştikten sonra iştirak nafakasına dönüştürülen) veriliş tarihinin üzerinden 2 yıl geçtikten sonra bu davanın açıldığı ve müşterek çocuğun üç ayda bir 620 YTL sakat aylığı aldığı, davacının ise zaman zaman geçici işlerde çalıştığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Yapılan zabıta araştırmasına göre, davalının işçi olup 850 YTL civarında aylık kazancı bulunduğu ve bakmakla yükümlü olduğu eşi ve iki çocuğunun olduğu tesbit edilmiştir.
Hakim, nafaka takdirinde nafaka alacaklılarının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir durumu arasında bir oranlama yaparak taraflar arasında dengeyi sağlayacak ve TMK 4.madde de vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir karar verilmelidir.
O halde, yukarıdaki hususlar nazara alınarak ve hakkaniyet ilkesi ile ekonomik göstergelerdeki değişim de gözetilerek davacı kadın ve müşterek çocuk için daha düşük miktarda nafaka takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.