YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/408
KARAR NO : 2009/4545
KARAR TARİHİ : 19.03.2009
MAHKEMESİ : TRABZON 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2008
NUMARASI : 2007/1003-2008/834
Dava dilekçesinde 3.425.00 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
n sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, dava dilekçesi ile ortak murisden kalan 33 nolu dairenin davalı tarafından kulanıldığını, 2005, 2006, 2007 yıllarından (3/20) payına düşen 3.425.00 YTL ecrimisilin ait olduğu aylardan itibaren işleyecek faizi ile birlikte ve fazlaya dair hakkı saklı kalmak üzere davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile, dava konusu taşınmazın boş ve harap haldeyken 4.500,00 YTL harcayarak kullanmaya elverişli hale getirdiğini, davacının daha önceki dönemlerle ilgili açtığı davanın da intifadan men koşulu gercekleşmediğinden reddedildiğini, daireye yapılan zorunlu ve faydalı masraflardan davacı payına düşen miktarın, hesaplanacak ecrimisilden mahsubu gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları sonunda davacının payına düşen ecrimisilin 4.079,00 YTL, davalının taşınmaza yaptığı iyileştirme, tadilat ve yönetme masrafları toplamının ise 48.571.00 YTL olduğundan davacı payına düşen iyileştirme masrafı miktarına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada mevcut ve davacı tarafından 17.6.2005 tarihinde açılmış olan önceki döneme ilişkin ecrimisil davasının; intifadan men koşulu oluşmadığından reddedildiği ve kararın dairemizce onandığı anlaşılmaktadır. Bu davanın açılması ile artık eldeki davada intifadan men koşulu oluşmuştur.
Davalının cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü mahsup talebinin hukuki dayanağı, sebepsiz iktisaba ilişkin Borçlar Kanunu hükümleridir. Davalının faydalı ve zorunlu giderleri yaptığını iddia ettiği daire halen kendisinin zilyetliğinde (kullanımında) bulunmaktadır. Davacı için sebepsiz zenginleşmenin oluşması ancak davalının bu taşınmazdan men edilmesi tarihinde gerçekleşecektir.
O halde mahkemenin, davacının payına düşen masrafların, davacı payına düşen ecrimisilden fazla olduğu gerekçesiyle davalı hakkındaki ecrimisil davasını reddi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu durumda, davacının ecrimisil talebine ilişkin olarak, 17.6.2005 tarihinden itibaren isteyebileceği miktar hesaplattırılıp payına düşen ecrimisile hükmetmek gerekirken yanılgılı ve yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.