Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/21713 E. 2010/3609 K. 04.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/21713
KARAR NO : 2010/3609
KARAR TARİHİ : 04.03.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.600,00-TL.alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı; davalıdan yem, küsbe gibi malzemeler aldığını, bedelini ödediğini, ayrıca 4000 DM ve 1000 TL alacağı olduğunu, bu borçlarının bulunduğuna dair kartlarını veren davalının, ödenen alacak için kendisi hakkında … İcra Müdürlüğünün 2005/412 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, borcu yeniden ödemek zorunda kaldığını, bundan dolayı kendisinden haksız olarak alınan 4000 DM karşılığı 3.600,00 TL ile 1.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …, davacından 4.000 Mark aldığını ancak kendisinin bu parayı davacının talimatı üzerine traktör borcuna karşılık galerici …’a elden verdiğini, yazı aldığını, beyanla davanın reddini savunmuş, yazılı belge sunmamıştır.
Mahkemece, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Kanunda aksine hüküm yoksa herkes iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK.md.6). İspat yükü önce davacı tarafa düşer.
Davacı, 4000 DM ve 1000 TL alacağın varlığı konusunda, davalıya ait ve arkasında “4000 DM borcum” ve “… … 1.000.000.000 aldım” yazan davalının eli ürünü ve imzasını taşıyan kartvizitler sunmuştur. Davacının delil olarak sunduğu bu kartvizitler mahkemenin kabulü gibi yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmayıp, borç ikrarını içeren yazılı delil niteliğindedir.
Bu durumda borcu ödediğini ispat yükümlülüğü davalıya geçmiş, davalının 4000 DM’yi davacının talimatı üzerine davacının alacaklısına ödediği konusunda ödeme yaptığı kişiyi tanık olarak bildirmesi üzerine, davacı da kendi borcunun ödenmediği konusunda aynı tanığın dinlenmesini istemiştir.
Tarafların ortak tanığı … ifadesinde “davacının oğlunun … … lakaplı birisine 4.000 Mark bıraktığını, …’na olan borcundan dolayı bozdurup göndermesini istediğini, kendisinin de yardım etmek amacıyla … … lakaplı şahıstan 4.000 Mark alarak bozdurup eksik kalan kısmını da tamamlayarak … adlı firmaya gönderdiğini, kendisinin de davacıdan alacaklı olduğunu” bildirir şekilde beyanda bulunmuştur. Davacı kendisinin … adlı firmaya ve galerici olan bu tanığa hiçbir borcu olmadığını beyanla tanık beyanını kabul etmemiştir.
Bu durumda, tanık beyanı davalının davacıya olan borcunu onun talimatı üzerine borçlusuna ödediği savunmasını ispat edememiştir.
O halde, davalıya ödeme konusunda davacıya yemin verme … hatırlatılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek. halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi .