Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/21612 E. 2010/4562 K. 18.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/21612
KARAR NO : 2010/4562
KARAR TARİHİ : 18.03.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.606.00 TL birleşen davalarda 2.844,50 TL, 2.461,00 TL 2.823,00 TL, 2.360,00 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan istenilmiştir. Mahkemece davanın ve birleşen davaların reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili, … ilçesi, … Sk. 6428 ada, 2 parsel sayılı 251,76 m2 alanlı arsa nitelikli taşınmazın 3/4 payının mülkiyetinin davacıya ait olduğunu, davalıların idareye ait taşınmazda betonarme 3 katlı 6 daireli bina inşa ederek kullandıkları için davalı … için 01/01/2000-31/10/2003, diğer davalılar için 01/12/1999-31/10/2003 dönemi sonuna kadar talep edilen ecrimisilin kademeli yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinin taşınmazın 1/4 hissedarı olduklarını, davacı idare paydaşlığının 1993 yılında 3194 sayılı yasanın 18. maddesinin uygulanması sonucu şuyulandırma ile oluştuğunu, binanın imar uygulamasından önce yapıldığını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, sözü edilen yasa uyarınca bina bedeli ödenmedikçe … sahibinin kullanma hakkının bulunduğu bu kullanımın haksız sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisil, kötü niyetli şagilin ödemekle sorumlu olduğu bir tazminattır.
3194 sayılı yasanın 18. maddesi ile; bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde … inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamayacağı, bu nedenle … sahibinin bina bedeli kendisine ödenmedikçe yapıyı bedelsiz kullanabileceği belirtilmiştir.
Somut olayda; davalıların murisi tarafından imar uygulamasından önce davacıya ait 2 parsel sayılı ve dava dışı Belediyeye ait 24 parsel sayılı taşınmazlar üzerine bina yapıldığı ve 1984 yılında her iki kurumdan ayrı ayrı tapu tahsis belgesi alınmış ise de, davacı tarafından 191 m2 için verilen tapu tahsis belgesinin 1987 tarihinde iptal edildiği, davalıların murisinin elinde 62 m2 için Maltepe Belediyesi tarafından verilen tapu tahsis belgesinin kaldığı, 3.12.1993 tarihinde imar uygulaması sonucu davacıya ait 2575/2 parsel ve Hazine’ye ait 1333/24 parsel sayılı taşınmazların şuyulandırılarak birleştirilmek suretiyle 6428/2 parsel olarak müşterek hale getirildiği, davalıların ise imar uygulamasından sonra Belediyeden 29.12.1999 tarihinde 1/4 hisseyi satın aldıkları ve bu şekilde davacı ile müşterek hale geldikleri konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
O halde davalılar uyuşmazlığa konu binayı haklı bir sebep olmaksızın imar uygulamasından önce başkasına ait tapulu taşınmaza yapan ve imar uygulamasından sonra hisse satın alarak müşterek … konumuna gelen iyi niyetli olmayan 3. kişi konumundadır. O nedenle 3194 sayılı yasanın 18. maddesinden yararlanmaları yasal olarak mümkün olmadığına göre, davacı payını haksız işgalden dolayı ecrimisil ile sorumludurlar. Kaldı ki, Kadıköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2000/357-12228 sayılı kararı ile davalılardan … hakkında ecrimisile hükmedilmiş ve kesinleşmiştir.
Mahkemece, bu olgular gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ,18.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.