Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/20912 E. 2010/2529 K. 18.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/20912
KARAR NO : 2010/2529
KARAR TARİHİ : 18.02.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde fazla hak saklı tutularak ıslahla 10.326,84 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davacıların ½ pay sahibi bulunduğu 7 parsel sayılı taşınmazın (üzerindeki ev ile birlikte) 1996’dan beri “askeri güvenlik bölgesi” kapsamına alınarak tapu kaydına bu yönde şerh verildiği, fiilen askeri … olarak kullanıldığı böylece davacıların kullanımının engellendiği ileri sürülerek beş yıllık ecrimisil istenilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın askeri … sınırları dışında kaldığı, fiilen askeri hizmetlerde kullanılmadığı, binanın harap halde olması nedeniyle böyle bir kullanımında mümkün olmadığı 2565 sayılı yasaya göre; tapuya verilen şerhin, davacıların fiili ve hukuki tasarrufuna mani bulunmadığı, HGK’nun 2001/5-652 esas 2001/1039 karar sayılı ilamına göre de,fiilen el atma yok ise sırf tapu kaydına şerh verilmesinin ecrimisile esas alınamayacağı gerekçeleri ile ecrimisil koşulları bulunmadığından istemin reddine karar verilmiştir.
Dava konusu yer 2565 sayılı yasanın 20.maddesi uyarınca “askeri güvenlik bölgesi” kapsamına alınarak tapu kaydına şerh verilmiştir. Anılan yasanın 21.maddesi uyarınca bölge içindeki … ve tüzelkişilere ait mallar kamulaştırılabilir. Yahut güvenlik bölgelerinin dış sınırlarından itibaren en çok ikiyüz metreye kadar olan saha dahilinde yangın ve patlama tehlikesi gösteren her türlü maddenin imali, depolanması ve satış yerlerinin açılması yasaklanabilir. Bu yasakla ilgili sınır, … güvenlik bölgelerinde mahalli mülki amirler; askeri güvenlik bölgelerinde ise askeri tesisin teknik özellikleri ve hassasiyeti dikkate alınarak garnizon komutanı ve mahalli mülki amirler tarafından birlikte tespit edilir.
Somut olayda, davacıların paydaş bulunduğu taşınmazın tapu kaydına askeri güvenlik bölgesi şerhi verildiği taşınmazın askeri … sınırına yaklaşık 50 m mesafede bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, her ne kadar kamulaştırma yapılmamış ise de taşınmazın yasak askeri bölge kapsamında kalıp kalmadığı hususunda belge ve bilgi bulunmamakta mahkemece bu yönde araştırma yapılmadığı görülmektedir.

Uygulamaya göre de, mahallinde yapılan keşifte mahkemece yapılan gözlemde tabur komutanlığına ait kullanılmayan binaların dava konusu yerin kuzeyinde ve taburun etrafını çeviren duvarın dava konusu taşınmaza 50 m mesafede olduğu taşınmaz üzerinde yıkık harabe kullanılmayacak durumda ev bulunduğu tespit edilmiş, beyanları alınan tanıklar …, Abdülcelil yeminli anlatımlarında güvenlik bölgesi ilan edilen taşınmazdaki … (askeri birimlerce) boşalttırıldığı 1990 yılından sonra bu yerin davacılar tarafından kullanılamadığı ifade edilmiştir. Bu gözlem ve yeminli anlatımlara göre güvenlik nedeniyle davacılara ait taşınmazın kullanılmadığı, fiilen kullanıma da askeri birimlerce imkan tanınmadığı anlaşılmaktadır. Bu fiili durum karşısında tapulu taşınmazını kullanamayan davacıların ecrimisil isteme haklarının bulunduğu gözetilmeden salt askeri birimlerce taşınmazın işgal edilmediği yönündeki yazılara istinaden davanın reddi isabetli görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.