Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/20889 E. 2010/2441 K. 18.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/20889
KARAR NO : 2010/2441
KARAR TARİHİ : 18.02.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde suya müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın yargı yolu yönünden görevsizlik nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
HUMK.438.maddesi uyarınca, duruşma istemi miktar yönünden reddedildi.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili 18.8.2004 tarihli dilekçesinde; davacı Mesudiye Köyü tarafından … yıllardır kullanılan … sularını davalı … Köyünün diğer davalı … Köyüne protokolle devretmek istediğini, davalı … Köyünün kendisine ait olmayan suyu devredemeyeceğini belirterek, davalıların suya müdahalesinin önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevabında, davalı köyler arasında yapılan protokolün idare mahkemesinde iptalinin istenebileceği, bunun için görev yönünden davanın reddi gerektiği, suyun Aksungur Köyüne ait olduğu esas ve zamanaşımı yönünden de davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; Aksungur Köyü İhtiyar Heyetinin 8.9.2003 tarihinde dava konusu suyu 49 yıllığına … Köyüne kiraladıkları, … Köyünün bu tahsis kararı uyarınca suya müdahale ettikleri, ortada köy ihtiyar heyetince alınmış bir tahsis kararı bulunduğu, tahsis kararı varsa sudan doğacak ihtilafların idari yargı yoluyla halli gerekeceği gerekçe gösterilerek yargı yolu yönünden görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 2.maddesinde, İdari yargıda görülecek dava ve işler belirtilmiştir.
Somut olayda, davadaki talep tahsis kararının iptaline yönelik değil, suya elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olduğuna göre, davanın … hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.