Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/20845 E. 2010/4077 K. 11.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/20845
KARAR NO : 2010/4077
KARAR TARİHİ : 11.03.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde suya vaki müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı ve davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar dava dilekçesi ile; davalı köyün sınır komşuları olduğunu, davalı köy ile kendi köylerinin içinden … Çayı denilen suyun geçtiğini, İskilip Asliye Hukuk Mahkemesinin 1949/239 K. sayılı kararında belirtildiği şekilde şimdiye kadar bu suyun 3 gün davalı köyün, 2 gün davacı … köyünün, 3 gün davacı … köyünün nöbetleşe kullandığını, davalı köyün bu kullanım şeklini bozarak suya müdahale ile kullanımlarına engel olduğunu … sürerek davalının suya vaki müdahalesinin önlenmesi ile kuruyan mahsuller nedeniyle zararın tazminini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı köyün vaki müdahalesinin, bilirkişi raporunda belirtilen bentlerin yıkımı suretiyle önlenmesine, dava konusu su kaynaklarının birleştikleri yerde sulama amaçlı gölet yapılması suretiyle gölette biriktirilecek suyun üç ayrı boru hattı ile davalı ve davacı köylere getirilerek arazilerinin sulanmasına, bent yapımı ve boru hattı masraflarının davacı ve davalı köylerce müştereken karşılanmasına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hakim tarafların iddia ve savunması ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez (HUMK 74. md).
O nedenle, davacıların talebi, önceki kullanım biçiminin devamına ve davalının müdahalesinin menine yönelik olup (3-2-3 günlük) davacıya iddiası ve davalının müdahale şekli açıklattırılarak onunla bağlı olarak infazı kabil ve infazda tereddüt yaratmayacak bir hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde istem dışı ve fazlaya karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.