Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/20443 E. 2010/2440 K. 18.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/20443
KARAR NO : 2010/2440
KARAR TARİHİ : 18.02.2010

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.720,00 lira alacak için itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkili ile birlikte bir grup arkadaşının yatırım amacı ile … Holding isimli bir firmaya para yatırdıklarını, ancak daha sonra bu paralarını geri alamadıklarını, alacağın tahsili maksadıyla davalıya vekaletname verdiklerini, davalıya banka havale dekontu ile 2.000 Euro gönderildiğini, 1.000 Euro’nun da elden gönderildiğini, vekalet verenlerin alacağının tahsili yönünde bir işlem yapmadığını, bu nedenle davalıyı azlettiğini, şikayeti üzerine Hatay Barosu Disiplin Kurulunun kararı ile kınama cezası verildiğini, 2.000 Euro’nun tahsili için yasal takip başlatıldığını, ancak davalının borca itiraz ettiğini, haksız itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili; talep haklarının zaman aşımına uğradığını, davacının … başına hareket edemeyeceğini, vekalet ücreti üst sınırının bulunmadığını ücret yönünden sözleşme serbestisinin kurallarının geçerli olduğunu, ortada haksız bir azlin söz konusu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır (HUMK.md.2).
Kanun aksini emretmedikçe, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığının ispatla yükümlüdür (HUMK.md.6).

Dosya içeriğine göre; davacı ve arkadaşları Almanya’da yatırım amacı ile … Holding isimli firmaya 149.660 DM para verdiklerini ve şirketin kar payı vermemesi nedeniyle bu paranın tahsili amacıyla davalı Avukat ile anlaştıklarını, 3.000 Euro ödeme yaptıklarını, süresinde dava açılmadığını, kendilerine bilgi verilmediğini düşünen davacı ve arkadaşlarının davalıyı azlettikleri ve verilen 2000 Euro’yu talep ettikleri anlaşılmaktadır. Hatay Barosu tarafından yapılan soruşturmada davalı vekil “alacak davasını açmayarak işi sürüncemede bırakmak, bilgi ve hesap vermemek” suçlarından dolayı kınama cezası ile cezalandırılmıştır. Davalı o soruşturmada Hatay’dan dava için Mersin ve … iline toplam 4 defa gittiği ve 1.600,00 TL taksi parası ödediğini ileri sürmemiş, bu konuda resmi bir belge veya kayıt ta sunmamıştır.
O nedenle, Hatay’da görev yapan davalının İskenderun’da taksicilik yapan tanıktan bu davadan sonra aldığı, iki kişi arasında her zaman düzenlenmesi mümkün tutanak ile, bu vekalet ilişkisi nedeniyle 4 kez Hatay’dan Mersin’e gittiği ve 1.600,00 TL masraf yaptığı savunmasını ispata yeterli kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davacıların alacak miktarı nazara alındığında verilen miktar dava harcına yeterli olup, eksik masraf veya harcın ödenmediği savunması da usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davalı meslek kuruluşu tarafından kınama cezası ile cezalandırılmıştır. Bu nedenle görevini savsaması nedeniyle azil haklı olduğu için, davalı vekalet ücretinin tamamına da hak kazanmış değildir. Vekil olarak davacılar adına bulunduğu yer savcılığına şikayet dilekçesi vermek dışında yardımda bulunmadığı gibi, davacıda verdiği paranın 1.000,00 Euro’sunu istemeyerek bu durumu gözetmiştir.
O nedenle davanın kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçe ile verilen miktarı masraf ve vekalet ücreti olarak kabulü ve davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi .