Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/19057 E. 2010/2471 K. 18.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/19057
KARAR NO : 2010/2471
KARAR TARİHİ : 18.02.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 21.710,22 lira birleşen dava dilekçesi ile 4.946,77 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ve birleşen davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava, davacı kurum tarafından, davalıya ölü çocuğundan dolayı 8.12.1992 tarihinde bağlanan … aylığının, davalının SSK’dan emekli aylığı aldığının tesbiti üzerine kesilen ve 1.7.1996 ile 31.7.2006 tarihleri arasında yersiz ödenen 21.710,22 TL’nin ve birleşen davada davalı için ödenen sağlık giderlerinden dolayı 4.946.77 TL’nin işlemiş faiziyle birlikte istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, geçmişe yönelik olarak verilen muhtaçlık kararının iptaline ilişkin kararın davalının aleyhine kullanılamayacağı ve davalının kötüniyetli olmadığı gerekçe gösterilerek davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılama sırasında alınan her iki bilirkişi raporunda da; davalının … aylığı için emekli sandığına müracaat ettiğinde, SSK’dan maaş aldığını belirtmediği, SSK’dan alınan emekli maaşının asgari ücretin üzerinde olduğu, dolayısıyla davalının muhtaç olmadığı halde fazladan almış olduğu emekli maaşının 22.706,24 TL (ilk raporda 21.710,22 TL) olduğu bildirilmiştir.
Davacı kuruma, davalı tarafından yapılan beyan ve başvuruda 1.8.1978 tarihinden bu yana eşinden dolayı SSK’dan aldığı maaş bildirilmemiş olup verilen muhtaçlık kararı ve … aylığının bağlanmasına ilişkin karar ve yazışmalarda davalının gelirinin olmadığı belirtilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan BK.61.maddesine göre, haklı bir sebep olmaksızın başkasının yararına zenginleşen kimse onu iadeye mecburdur.
Davacı kurum, davalının muhtaç olmadığı aylarda emekli sandığından almış olduğu maaşından dolayı istirdat talebinde bulunmuştur.

Davalı lehine … İlçesi İdare Kurulu tarafından verilen 8.12.1992 tarih ve 3336 sayılı muhtaçlık kararında, davalının başka bir gelirinin olmadığı belirtildiğine göre, davalının ilçe idare kuruluna başvururken SSK’dan maaş aldığını bildirdiği yolundaki savunmasının, 24.11.1992 tarihli Mal Bildirim Belgesi (müracaatı esnasında verilen) ve 8.12.1992 tarihli muhtaçlık kararı karşısında kabulü mümkün değildir.
HUMK’nun 275.maddesi “Mahkeme, çözümü … veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” hükmünü getirmiştir. Aynı yasanın 286.maddesine göre bilirkişi raporu hakimi bağlamaz ise de; bilirkişi raporunun aksine karar verilirken, rapor sonucunun neden yanlış olduğunu, kabul etmeme gerekçesini kararda irdeleyip belirtmelidir. Somut olayda, 2 kez bilirkişi raporu almayı gerekli gören ve … hakim, bu raporların ve görüşlerin aksine sonucuna varırken başka delillerle karşılaştırarak ve tartışarak gerekçe oluşturmalıdır.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan hukuki ilkeler ve açıklamalara göre 5434 sayılı Kanunun 121.maddesinde yazılı usul, süre ve esaslar gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı ve eksik incelemeye dayalı hükmün kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.