Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/18951 E. 2010/548 K. 21.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/18951
KARAR NO : 2010/548
KARAR TARİHİ : 21.01.2010

MAHKEMESİ : BURSA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2009
NUMARASI : 2009/879-2009/1040

Dava dilekçesinde 5.887 lira ödemenin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan rucuan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalı şirkete ait temizlik işlerinin ihale ile üstlenilmesi üzerine, davacı tarafından alt işveren olarak işçi çalıştırıldığı, bir süre sonra (3.şahıs konumundaki) işçinin iş aktinin feshedildiği, bunun üzerine işçiye mahkeme kararı ile ihbar ve kıdem tazminatı gibi işçilik alacağı ödenmek durumunda kalındığı oysa, davacı ile davalı taraf arasındaki hizmet sözleşmesine ve iş akti sona erdirilen personelin daha sonrasında da davalı işyerinde fiilen çalışmaya devam etmesine göre, gerçek işverenin davalı şirket olduğu, böylece davalının ödemesi gereken işçilik alacağının davacı yanca ödendiği, böylece yapılan ödemeden davalının sorumlu olduğu ileri sürülerek 5.237.97 TL alacağın (rucuan) davalı şirketten tahsili istenilmiş; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın işçilik alacağı kapsamında ihbar ve kıdem tazminatından kimin sorumlu olacağına ilişkin bulunduğu, bu hususun iş kanunu kapsamında çözümlünmesi gerektiği, iş mahkemelerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Oysa uyuşmazlık, işçisi konumunda bulunan 3.şahsın iş aktinin feshi üzerine işçiye (mahkeme kararı ile) davacı tarafından ödenen ihbar ve kıdem tazminatının, asıl işveren olan davalıdan rücuan tahsiline ilişkindir.
Uyuşmazlığın bu niteliğine göre davanın çözümünde taraflar arasındaki hizmet akti hükümleri ve bu sözleşmeye atfen iş kanunu uygulanabilecektir. Dolayısı ile doğrudan doğruya iş kanunundan doğan bir uyuşmazlık sözkonusu olmadığına göre davada iş mahkemeleri değil genel mahkemeler görevlidir.
Mahkemece uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.