Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2009/16930 E. 2010/2852 K. 23.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16930
KARAR NO : 2010/2852
KARAR TARİHİ : 23.02.2010

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali, mümkün olmadığı takdirde tenkis istenilmiştir. Mahkemece davacıların vasiyetnamenin iptali davalarının reddine; tenkis talebine ilişkin davalarının ise, iş bu davadan tefrikine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davacı vek.Av…. geldi. Aleyhine temyiz olunan Davalılar vek.Av…. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar vekili dilekçesinde; vasiyetçinin, davacıların murisi olduğunu; 4.4.2000 tarihinde … 1.Noterliğinde düzenlediği vasiyetnamesinin, 4.8.2006 tarihinde açılıp okunduğunu; ancak, vasiyetnamenin şekil bakımından geçerlilik koşullarına aykırı düzenlendiğini, vasiyetçinin vasiyeti düzenlerken akli melekelerinin de yerinde olmadığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, mümkün olmadığı takdirde miras hisseleri oranında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; “…Adli Tıp Kurumu’nun 14.1.2009 tarih 144 Karar sayılı raporu ile vasiyetçi Şefik Güral’ın 04.04.2000 akit tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun rapor edildiği görülmekle, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde vasiyetnamenin yapılış şekli, içeriği, tanık beyanları ve Adli Tıp Kurumu raporu; vasiyetçinin vasiyetinin iradesi ile düzenlendiğini yansıttığından, davacının vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ilişkin davalarının bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir, gerekçesiyle” davacıların vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ilişkin davalarının ise iş bu davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

1-Vasiyetnamenin iptali davası yönünden;
Mirasbırakanın … yazar olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesi yeterli değildir. Tanıkların da, vasiyetçinin kendi önlerinde beyanda bulunduğunu ve onu tasarrufa ehil gördüklerini ifade …, bu sözlerin yazılması ile de yetinilmeyip vasiyetnamenin kendi yanlarında resmi memur tarafından vasiyetçiye okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini de belirtmeleri ve bu beyanlarının altını imzalamaları gerekmektedir. TMK’nun 535.maddesindeki öngörülen ilkeler geçerlilik şartıdır. Bunlardan birinin eksikliği vasiyetnameyi geçersiz kılar. Tanıkların, vasiyetçiyi tasarrufa ehil gördüklerine ilişkin beyanları bulunmamaktadır.
Dava konusu vasiyetname açıklanan şekil kurallarına uygun olarak yapılmamıştır. O halde, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Tenkis talebi yönünden,
Davacılar, dava dilekçesinde; açıkladıkları sebeple, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini, mümkün olmadığında mahfuz hisseleri oranında tenkis talep etmişlerdir.
Mahkemece, vasiyetnamenin ipali talebi reddedildiğinden bahisle tenkis talebine ilişkin dava tefrik edilmiştir. Oysa, terditli olarak açılan ve aynı dilekçe ile dava konusu edilen tenkis isteminin iş bu davada bakılıp sonuçlandırılması gerekir. Zira, tenkis davasının tefrik edilmesi ve ayrı bir esasa kaydı davayı uzatacığından; usul ekonomisine aykırılık oluşturur. Bu nedenle, mahkemece verilen tefrik kararı da usul ve yasaya aykırı olup, doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 750 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.