YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/297
KARAR NO : 2008/3477
KARAR TARİHİ : 04.03.2008
MAHKEMESİ : EDİRNE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2007
NUMARASI : 2007/208-2007/731
Dava dilekçesinde 3.025 YTL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalı kiralayanın tahliye ettiremeyince Belediyeye müracaat ederek işyeri ruhsatını iptal ettirmesine rağmen dükkanın kapalı olduğu 01.05.2006-31.03.2007 arası için kira bedeli ödemek zorunda kaldığını ve fakat karşılıksız kalan 3 025,00 YTL kira bedelinin iadesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, kira sözleşmesi feshedilmediği bu nedenle de ödenen kira parasının iadesinin istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacı 01.04.1995 tarihli kira sözleşmesi gereğince işyerini kullanmakta olup bu kira sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Yine, dava konusu yer Belediye tarafından 17.04.2006 tarihinde tapu belgesi ve iskan ruhsatı Belediyeye ibraz edilmediği nedeniyle işyeri ruhsatı iptal edilmiş ve kiralanan süresiz mühürlenerek maliki olan davalıya teslim edilmiştir.
Kiralananın amacına uygun kullanılabilmesi için kiralayanın ayıpsız teslim borcu vardır. Kiraladığı yer için kiracının işletme ruhsatı alınması vazgeçilmez bir zorunluluk olup, kiralanan şeyin ayıpları ise kiralayanın tekeffülü altında kabul edilir. Kiralanan ayıplı ise ve bu ayıp kiralananın sözleşme ile güdülen amaca uygun biçimde kullanılmasını ve işletilmesini imkansız kılacak çeşitten ise, kiracı sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir ( BK. mad. 249-250-106-108 ).
Somut olayda, işyerinin tapu kaydının ve iskan ruhsatının olmadığını bilen ve kiracının başlangıçta aldığı ruhsatının iptali için Belediyeye müracaat eden davalı kiralayandır. Davalı, kiralananı kullanılmaya elverişli halde teslim borcunu yerine getirmediğinden bu duruma ortak kusuruyla sebep olduğu kabul edilmelidir. Bu durumun ise kira sözleşmesini taraflar yönünden çekilmez hale getireceği kuşkusuzdur. Buna rağmen davalının sözleşmenin devamını istemesi objektif iyiniyet kurallarıyla da bağdaşmaz ( TMK. Mad
Kiracı kiralayanın kusuru ile kiralananı kullanamadığı sürede kira parasından sorumlu tutulamaz.
Bu durumda, kiralayanın aldığı kiraların tamamını alıkoyamayacağı, gözetilerek kira sözleşmesinin sona erdiği tarihin saptanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 4.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.