Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2008/256 E. 2008/4045 K. 10.03.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/256
KARAR NO : 2008/4045
KARAR TARİHİ : 10.03.2008

MAHKEMESİ : KASTAMONU ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2007
NUMARASI : 2007/225-2007/588

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dilekçesinde; davalı ile 1989 yılından beri evli oldukları, bu evlilikten müşterek dört çocuklarının bulunduğu, davalının içki ve kumar düşkünlüğü nedeniyle devamlı ailede huzursuzluk çıkarttığı, kendisi ile çocuklarına fiziksel şiddet uyguladığı, kendilerini evden kovduğu, çocuklarıyla birlikte ayrı evde yaşadıkları iddia olunarak davacı ve çocukları için ayrı ayrı 100’er YTL toplam 500 YTL tedbir nafakası talep ve dava edilmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalarada katılmamıştır.
Mahkemece, yalnızca taraflar arasındaki zabıtaca araştırılan sosyal ve ekonomik durum araştırması yazı cevabı nazara alınarak, tarafların aralarında çıkan geçimsizlik sebebiyle davacının çocukları ile birlikte farklı bir adreste davalıdan ayrı olarak yaşadıkları, davacı kadının ayrı yaşamda haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, TMK 197 ve devamı maddeleri gereği ayrı yaşamda haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Davacı eş için nafakaya hükmolunabilmesi ayrı yaşamdaki haklılık olgusunun ispat edilmiş olmasına bağlıdır.
TMK 182/2, 328/1, 329/1.maddeleri nazara alındığında çocuklar için tedbir nafakasına hükmolunabilmesi için ayrı yaşamda haklılık olgusu aranmaz, müşterek küçük çocuğun ana veya babanın hangisinin yanında kaldığı, çocuğa kimin baktığı hususu nazara alınarak nafakaya hükmolunur.
Somut olayda, müşterek çocuklar davacı annenin yanında kalmakta olup çocuklar için nafakaya hükomulunmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı eş kadın yönünden ise, davacının ayrı yaşamakta haklı olduğuna dair dava dilekçesinde ileri sürdüğü idialarla ilgili araştırma yapılmamış, bu konudaki davacının delilleri (tanık vs.) toplanmamış, davacının ayrı yaşamakta haklı olup olmadığı tesbit edilmemiştir. Hükme esas alınan sosyal ekonomik durum araştırma cevaplarında da ayrı yaşamda haklılık olduğuna dair bir açıklamada yoktur. Mahkemece, davacı kadın yönünden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuştur. Bu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davalı Adliyede sözleşmeli memur olarak çalışmakta olup maaş bordrosuna göre 584.94 YTL maaş almakta olup, başka geliri de tesbit edilmemiştir. Davalının bu gelir durumuna göre hükmolunan nafaka miktarları da çok olup TMK 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.