YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/239
KARAR NO : 2008/2171
KARAR TARİHİ : 18.02.2008
MAHKEMESİ : EYÜP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2005
NUMARASI : 2002/251-2005/394
Dava dilekçesinde taşınmaza müdahalenin men’i ile 20.000 YTL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece müdahalenin men-i istemi konusuz kaldığından, ecrimisil isteminin ise haksız işgal olmadığından davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, mülkiyeti Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğüne ait olup davacı Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye tahsis edilen arsa vasfındaki taşınmazın 3.800 m2 lik kısmının 1.1.1997 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli sözleşme ile şantiye sahası olarak kullanılmak üzere davalı tarafa kiraya verildiği, davalı şirketin 1996/11 sayılı ihale dosyası kapsamındaki işi yapmak üzere burayı kiraladığı, ihale ile üstlendiği işi 4.4.1997 tarihinde tamamladığı, bunun üzerine 2.6.1997 tarihli yazı ile şantiye sahasını boşaltmaları gerektiğinin kendilerine bildirildiği, ancak sözleşme süresinin sona ermesine ve aldıkları işin de tamamlanmasına rağmen taşınmazı tahliye etmedikleri, kiralanan taşınmazın arsa olması nedeniyle 6570 sayılı Kanuna tabi yerlerden olmadığı ve ihtar tarihinden itibaren davalının fuzuli şagil durumuna düştüğü ileri sürülerek, taşınmaza müdahalenin men’i ile 20.000,00 YTL ecrimisilin tahsli istenilmiştir.
Mahkemece; dava sırasında taşınmaz boşaltıldığından müdahalenin men’i isteminin konusuz kaldığı, ecrimisil istemi yönünden ise yanlar arasında bir kira ilişkisinin olduğu, böyle bir durumda haksız işgalin söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yanlar arasındaki 1.1.1997 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinde kiralananın niteliği açıkça belirtildiği üzere arsadır. Taşınmazın şantiye yeri olarak kiralandığı sözleşmede belirtildiği gibi bu husus davalı tarafın da kabulündedir. Sözleşmenin özel 3.maddesinde de kiracının kiraladığı taşınmazı kiraya veren ile yaptığı sözleşmenin bitiminde (süre uzatımı da dahil) herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın tahliye edeceği kararlaştırılmıştır. Yine özel 7.maddesinde de taşınmazın herhangi bir nedenle boşaltılmasının gerekmesi halinde kiralayanın yazılı bildiriminden itibaren en geç 10 gün içinde boşaltılacağı öngörülmüştür. Taşınmazın cinsine yönelik tartışmasız bu olgu karşısında olayda 6570 sayılı Yasanın uygulama olanağı yoktur.
Hemen belirtmek gerekir ki; 6570 sayılı Yasaya tabi olmayan arsa niteliğindeki taşınmazlarda, kira sözleşmesi belirlenen süre dolduktan sonra kendiliğinden sona erer.
Somut olayda; davalı taraf ihale ile aldığı 96/11 sayılı işi kira sözleşmesinin süresi bitmeden önce tamamladığını 21.3.1997 ve 4.4.1997 tarihli yazıları ile davacı tarafa bildirmiş olup, taşınmazın davalı şirketin davacı taraftan ihale ile aldığı bütün işler için kiralandığına dair sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu durumda sözleşmede belirtilen 1 yıllık süre dolduktan sonra davalı tarafın fuzuli şagil durumuna düştüğü kabul edilerek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile red kararı verilmesi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.