YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/12298
KARAR NO : 2008/16555
KARAR TARİHİ : 13.10.2008
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 5.401,54 YTL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı (Orman İşletme Müdürlüğü) vekili, 21.09.2007 tarihli dava dilekçesinde; davalının, 31.01.2007 tarihinde satışı yapılan yakacak emvallerin ihalesine katıldığını; süresi içinde satış bedelini yatırmadığını, emvallerin yeniden satışa konulması nedeniyle müvekkili idarenin fark alacağının doğduğunu iddia ederek; 5.401,54 YTL alacağın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın idari işlemden kaynaklanmış olduğundan bahisle, açılan davanın görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Edirne Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı idare vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Kural olarak, İdari yargıda gerçek kişiler aleyhine dava açılıp yürütülemez. İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinde; idarenin, idari eylem ve işlemlerine karşı (işlem veya eylemi yapan idare aleyhine) iptal ya da tam yargı davası açılabileceği kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı idare tarafından davalı gerçek kişi aleyhine iki ihale arasındaki fark nedeniyle oluşan zararın tahsili için dava açılmıştır. Dava (özel hukuktan doğan) normal bir alacak davası olup, uyuşmazlığın çözüm yeri adliye mahkemeleridir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın görevsizlik nedeniyle reddi doğru görülmemiştir.
Bunun dışında, İdari Yargılama Usulü Kanununun 3. ve sonraki maddelerinde idari davaların nasıl açılacağı açıkça gösterilmiş olmakla, bu yöntemlere uyulması gerekir. Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine dair HUMK’nun 27.maddesi hükmü, adli yargı yerleri arasındaki görev uyuşmazlıklarında uygulama alanı bulur. Mahkemece, “kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davanın yetkili ve görevli Edirne Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş olması da usul ve yasaya uygun değildir.
2008/12298-16555
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,13.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.