Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2023/9741 E. 2023/5820 K. 20.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9741
KARAR NO : 2023/5820
KARAR TARİHİ : 20.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında bozma üzerine İlk Derece Mahkemesince Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ile silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından kurulan hükümlerin katılan kurum ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmesiyle yapılan ön inceleme neticesinde;
a)Yargılama konusu silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden katılan kurumun suçtan zarar gören sıfatının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarıca mezkûr suçtan açılan kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği bu suçtan kurulan hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı dikkate alındığında, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hükmü temyize hak ve yetkisinin olmadığı belirlenmiştir.
b) İlk Derece Mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükmün sanık müdafii yönünden diğer suçlardan kurulan hükmün katılan kurum vekili yönünden; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, 10.05.2022 tarihli ve 2021/6094 Esas, 2022/2611 Karar sayılı bozma kararı üzerine;
1. … 28. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.11.2022 tarihli ve 2022/144 Esas, 2022/304 sayılı Kararı ile sanığın Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkraları ile 63 üncü maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın üzerine atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
2. Tanık beyanlarının çelişkiler içerdiğine,
3. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
Katılan vekilinin temyiz sebepleri özetle;
1. Sanığın beraat ettiği suçlar yönünden mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine, örgüt üyeliği suçundan ise üst hadden cezalandırılması gerektiğine,
2. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet, diğer suçlar yönünden ise beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, mahkumiyet hükmüne esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, beraat kararı verilen suçların ise sanık tarafından işlendiğinin ispat edilemediğine dair gerekçelerin dosya kapsamına uygun ve denetime elverecek biçimde karar yerinde gösterildiği anlaşılmakla, incelenen hükümlerde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
V. KARAR
A. Katılan Kurum Vekilinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçu yönünden kurulan hükme yönelik temyiz istemi yönünden
Ön inceleme bölümünde açıklanan nedenlerle katılan kurum vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık müdafiinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükme yönelik, katılan kurum vekilinin ise diğer suçlar yönünden kurulan hükümlere yönelik temyiz istemleri yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 28. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.11.2022 tarihli ve 2022/144 Esas, 2022/304 sayılı Kararında sanık müdafii ve katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca … 28. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.09.2023 tarihinde karar verildi.