Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2023/2853 E. 2023/3115 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/2853
KARAR NO : 2023/3115
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 26.01.2021 tarihli ve … sayılı bozma Kararı üzerine; Hakkari 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.04.2022 tarihli ve 2021/47 Esas, 2022/74 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/1-2-3, 58/9, 63/1 inci maddeleri uyarınca 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
2. Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 28.10.2022 tarihli ve … sayılı Kararıyla sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 18.12.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
-Soyut tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağına ve teşhis işleminin usulüne uygun yapılmadığına,
-Tanık beyanlarını TCK’nın 302 nci maddesi yönünden doğru bulmayan yerel mahkemenin TCK’nın 314 üncü maddesi yönünden doğru bulmasının mümkün olmadığına,
-Daha önceden aynı delillere ilişkin sanığın cezalandırıldığına,
-Tanık S. Ö. ilk yakalandığında beyanda bulunmamasına karşılık cezaevinde iken 8-9 yıl sonra sanığa ilişkin beyanda bulunmasının imkansız olduğuna,
-Tanık A.O. sanık hakkında beyanda bulunmadığı gibi yüz yüzelik ilkesi gereği huzurda dinlenmesi gerektiğine, huzurda dinlenmeyen ve sanığın soru sorma hakkı engellenerek savunma hakkı sekteye uğratılan sanık ile ilgili tanık beyanlarının hükme esas alınmaması gerektiğine,
-Gerekçesiz olarak takdiri indirim uygulanmadığına,
-Sanığın mütalaya karşı savunmasının alınmadığına,
-Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürme olduğu iddiasıyla Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame kapsamında mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; açık ve gizli tanık beyanlarının birbirini desteklediği, sanığın örgüt içerisinde kod adı aldığı, bir kişinin hiçbir örgütsel eyleme kalkışmasa bile örgüt içerisinde kod adı alacak düzeye gelmesinin ancak örgütte üye konumunda olması ile mümkün olacağı, keza sanığın bir takım örgütsel faaliyetlere de kalkıştığı, sanığın örgüt için vergi topladığı ve kuryelik yaptığı, ayrıca örgüte katılacak kişileri kırsal alana teslim ettiği, bu faaliyetlerin örgüt üyesi olmayan bir kişi tarafından yapılamayacağı, sanığın örgütle arasında organik bağ kurduğu anlaşılmakla silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan cezalandırılmasına dair hüküm tesis edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1.Anayasanın 138/1 inci maddesi hükmü, TCK’nın 61/1 inci maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanun’un 3/1 inci maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde suçun unsurlarının teşdit sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle TCK’nın 61/3 üncü maddesine aykırı davranılması,
2.Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararı öncesindeki hükümde TCK’nın 62 nci maddesinin uygulandığı ve bozma sonrasında yapılan yargılama sırasında dosyaya yansıyan herhangi bir olumsuz davranışın bulunmadığı halde takdiri indirimin uygulanmadığı, TCK’nın 62 nci maddesinin uygulanması bakımından takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın faillerinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önüne alınarak dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun, olaya özgülenmiş ilgili ve yeterli gerekçeye istinaden bir indirim oranının takdir ve tespit edilmesi gerektiği ancak olgusal temele dayanmayan, yetersiz ve dosya kapsamı ile de uyaşmayan gerekçe ile TCK’nın 62 nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3.Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesinin karar başlığında suç tarihinin “20.04.2017” yerine “14.07.2010” olarak yazılması,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 28.10.2022 tarihli ve 2022/1027 Esas, 2022/1114 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Hakkari

3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.05.2023 tarihinde karar verildi.