Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/9761 E. 2023/3646 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/9761
KARAR NO : 2023/3646
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
16.06.2020 (…)
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar müdafileri
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.06.2021 tarihli ve… sayılı Kararı ile sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 221/4-2 nci cümle-5 (sanık H.K. yönünden), 62/1 (sanık H.K. yönünden), 53, 58/9, 63 üncü maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararı verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 23.09.2021 tarihli ve 2021/681 Esas, 2021/725 sayılı Kararıyla sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 19.11.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafilerinin temyiz istemi özetle;
-Usul ve kanuna aykırı mahkumiyet kararı verildiğine,
-Kabule esas alınan delillerin hukuka aykırı olduğuna,
-Gerekçesiz olarak tutuklu olarak yargılamaya devam olunduğuna,
-Lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiğine,
-Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
-Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanıklar hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz taleplerinin reddine, ancak;
1.Anayasanın 138 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü, TCK’nın 61 inci maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle her iki sanık yönünde de yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırılık bulunmuştur.

2.
TCK’nın 62 nci maddesinin uygulanması bakımından takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın faillerinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önüne alınarak dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun, olaya özgülenmiş ilgili ve yeterli gerekçeye istinaden bir indirim oranının takdir ve tespit edilmesi gerekirken, sanık M. H. hakkında “sanığın dosyaya yansıyan her hangi bir olumlu davranışının bulunmaması” şeklinde olgusal temele dayanmayan, yetersiz ve dosya kapsamı ile de uyaşmayan gerekçe ile TCK’nın 62 inci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Sanık …’un, PKK/YPG silahlı terör örgütüne katılım sağlayarak ideolojik ve askeri eğitim aldığı, kaleşnikof marka silah kullanarak nöbet tuttuğu, aşamalarda tutarlı ve birbirleri ile uyumlu olarak beyanda bulunduğu, bu nedenlerle silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı, deliller ve mahkeme kabulüne göre soruşturma ve yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ile ilgili olmak üzere faydalılık derecesi ve yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetildiğinde, uygulanan kanun maddesinin amaç ve gerekçesi ile orantılılık ilkesi çerçevesinde belirlenen ceza üzerinden dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun makul oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde fazla ceza tayini hukuka aykırı görülmüştür.
4.Temyiz aşamasında dosyaya gönderildiği anlaşılan, sanık M. H’ye ait 08.11.2022 tarihli ve sanık M.H. müdafiinin 02.12.2022 tarihli dilekçelerinde etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğinin bildirilmesi karşısında, sanığın duruşmada hazır edilerek beyanlarının alınıp, vereceği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumlarına uygun faydalı bilgiler olup olmadığı eldeki bilgiler ile örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirilerek sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanıklar müdafilerinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 23.09.2021 tarihli ve 2021/681 Esas, 2021/725 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Sanıkların hakkında mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında tahliye talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.05.2023 tarihinde karar verildi.