Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/8719 E. 2023/6618 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/8719
KARAR NO : 2023/6618
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1296 E., 2020/203 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 … Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 5271 … Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2019 tarihli, 2017/201 Esas ve 2019/62 … kararı
ile sanık hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 5237 … … Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 … Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 … Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 30.01.2020 tarihli, 2019/1296 Esas ve 2020/203 … kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmaksızın yapılan inceleme neticesinde, toplanılan deliller karşısında olayın daha ziyade aydınlanmasına gerek duyulmadığından CMK’nın 303/1-a düzenlemeside dikkate alınarak;

İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek hukuka aykırılığın düzeltilmek suretiyle sanık hakkında yeniden hüküm kurulmasına, bu suretle; sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinden bahisle 5237 … TCK’nın 314/2 maddeleri gereğince cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de; sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde, mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden arındırılmış, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle:

Lehe vekalet ücreti verilmesi husunda bozma veya düzeltilerek onama kararı verilmesi yönünde.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Sanığın Kahve Durağı isimli işletmeyi FETÖ mensuplarından devralarak amacı yalnızca dini sohbetler olmayıp, dini sohbet bahane edilerek gerçekte örgütün dayanışması, hücrelerin görevlendirilmesi, örgüt içi disiplinin sağlanması, talimatların alt birimlere ulaşması, örgütün günlük olaylar karşısında geliştireceği tavrın tespit edilerek herkese tebliğ edilmesi vb. gibi örgüt açısından hayati önemde faaliyetlerin yürütüldüğü bu nedenle devamlılığı örgüt için büyük önem arz eden toplantılara ev sahibi olarak katıldığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/68532 soruşturma … emniyet mahrem imam yapılanması dosyası kapsamında ele geçirilen dijital materyaller üzerinde yapılan incelemede tanzim edilen veri inceleme raporu içeriğine göre sanığın silahlı terör örgütünün emniyet mahrem yapılanması faaliyetlerine katıldığı, örgüt içerisindeki öğretmeni ile kendi işlettiği kafe işletmesinde görüşmelerini yaptığı ve bu suretle örgütün yukarıda anlatılan emniyet teşkilatı hiyerarşik yapısı içinde yer aldığı anlaşılmakla sanığın süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik gösteren faaliyetleri karşısında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yapısı ve amacı dikkate alındığında sadece örgüt üyeleri tarafından gerçekleştirilebilen faaliyetlerde bulunan sanığın örgüt üyesi olarak kabul edilmesi gerekmekte olup buna göre sanığın örgüt üyesi olarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçlarını benimsediği örgüt bütünlüğü içerisinde ve hiyerarşik yapıya dahil olarak örgüt tarafından verilen görevleri her zaman için yerine getirmeye hazır vaziyette bekleyerek, kendi

iradesiyle hareket etmeyip örgüt iradesini benimseyerek ve bunu kendi iradesinin önüne geçirdiği, örgüt ile organik bir bağ kurduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın örgüt üyesi olmadığına yönelik olan savunmasına itibar edilmeyerek sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

Sanığın hakkında beyanda bulunup tanık olarak dinlenen ve kardeş oldukları anlaşılan tanıkların, Aliağa’da bulunan … isimli kişiye ait olan kahve durağı isimli işyerinin sanık tarafından satın alındığını ileri sürdükleri, dosyada bulunan 05.01.2018 tarihli … Katılım Bankası A.Ş’ ne ait hesap hareketlerinin incelenmesinde iktisadi, ticari ve teknik icaplara bir aykırılık olmadığının rapor edilip söz konusu raporun kayıtlarla uyumlu olduğu yönünden heyetimizde oluşan kanaat karşısında, söz konusu bu iki delilin sanığın silahlı terör örgütü üyeliğine yetecek yada başkaca bir suç oluşturucak derecede her türlü kuşkudan uzak bilgi içermediği ve dolayısıyla mahkumiyete esas alınamayacağı, yine dosyada bulunan gizli tanık Garson dan elde edilen veri inceleme kayıtları dikkate alındığında bu beyanın ve dolayısıyla içeriklerin 5726 … Tanık Koruma Kanunu’nun 9/8 maddesi uyarınca tek delil olması karşısında tek başına hükme esas alınamayacağı anlaşıldığından, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememiş olup şüpheden sanık yararlanır ilkeside gözetilerek beraat kararı verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;

A. 5271 … Kanunun 280’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin; amaç, kapsam ve 303 üncü madde ile 05.08.2017 tarihli ve 30145 mükerrer … Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 … Kanun’un 15 inci maddesiyle, 5271 … Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi metninde yer alan “(c)” ibaresinin “(a), (c), (d)” şeklinde değiştirilmesine ilişkin 7035 … Kanun’un gerekçelerine nazaran, ayrıntıları, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 15.06.2004 tarihli, 115-138 … ve 17.05.2022 tarih, 2020/(Kapatılan)14-248 Esas, 2022/359 Karar … ve Dairenin (Kapatılan 16. Ceza Dairesinin) 01.07.2020 tarih 2422-3204 … ilamlarında açıklandığı üzere; temyiz olunan hükmün, maddî hukuk kurallarının veya yargılama hukukuna ilişkin kuralların uygulanmaması, eksik veya yanlış uygulanması hâlinde bir temyiz mercii olarak “hukuka aykırılık denetimi” yapan Yargıtayca “bozulmasının”, İlk Derece Mahkemelerinin henüz kesinleşmemiş hükümlerini “hem maddi hem de hukuki yönden denetleyen” ve bu suretle gerekli gördüğü hususlarda öğrenme muhakemesi yapma imkanına sahip bir derece mahkemesi olarak Bölge Adliye Mahkemelerince ise “ıslah edilmesinin” kural olması itibariyle, Yargıtaya nisbeten “hükmü ıslah”yönünden daha geniş bir takdir imkanına sahip olduğunda kuşku bulunmayan Bölge Adliye Mahkemelerinin, “dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra”, (5271 … Kanun’un “Bölge Adliye Mahkemesinde inceleme ve kovuşturma” başlıklı 280 inci maddesinin (1) inci fıkrası ) “hükme esas kabul edilen maddî olaylara hukuk kurallarının uygulanmasında hata yapılması” hallerinde hukuka aykırılığın giderilmesi suretiyle hükmün ıslahı için, yeniden yargılama yapılması, yani maddi sorunun daha fazla aydınlatılması için bir araştırmanın gerekmesi ve bu husuta mahkemeye

bırakılmış serbest değerlendirme yetkisinin bulunması söz konusu değil ise, bir başka anlatımla, İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünü maddi vakıanın sübutu yönünden isabetli bulmakla birlikte, sübutu kabul edilen maddi vakıaya bağlanan hukuki neticenin hatalı olduğunu düşünmekte ise incelenen hükmün bütününü kaldırmaksızın 5271 … Kanun’un 280 inci maddesinin (1) inci fıkrasının (a) bendi kapsamında duruşma açmadan sanığın beraatine karar vermesinde usule aykırılık görülmemiştir.

B. Sanık müdafiinin temyiz talebinin vekalet ücretine yönelik bulunduğu belirlenerek, sınırlı olarak yapılan incelemede;

1136 … Kanun’un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/4 üncü maddesinde yer alan “beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir” biçimindeki düzenleme dikkate alındığında kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırıdır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde yer alan nedenle, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 30.01.2020 tarihli, 2019/1296 Esas ve 2020/203 … kararının 5271 … Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereğince hükmün birinci bendinin sonuna “sanık kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 6.810,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 … Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.10.2023 tarihinde karar verildi.