Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/7790 E. 2023/817 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/7790
KARAR NO : 2023/817
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/3900 E., 2019/1567 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, yasal şartları oluşmadığından 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.09.2018 tarihli ve 2017/537 Esas, 2018/463 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 221 inci maddesinin beşinci fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsubuna, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.

2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 25.12.2019 tarihli ve 2018/3900 Esas, 2019/1567 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 06.01.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle, sanığa isnat olunan eylem tarihleri itibariyle mahkeme kararı ile sabit herhangi bir terör örgütünün bulunmadığına, ByLock programını kullanmanın örgüt üyeliği yönünden tek başına yeterli delil olmadığına, ByLock yazışma içeriklerinde suç veya suç unsurunun bulunmadığına, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması gerektiğine, aksi kanaatte 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tayin olunan cezadan ¾ oranında indirim yapılması gerektiğine, mahkûmiyet kararının bozulmasına ve sair sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda; sanığın gizliliği sağlamak için örgütsel haberleşmede … ID numarası ile ByLock programını kullandığı, … ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının sanığa ait olduğu, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında, etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini, üniversite döneminde örgüte ait evlerde kaldığını, ev arkadaşı olan Ü. K.’nın telefonuna ByLock programını yüklediğini ve ByLock programını kullandığını beyan ettiği, sanığın örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili etkin pişmanlık kapsamında verdiği bilgilerin niteliği itibariyle 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde

öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı, sanığın eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içermesi karşısında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği belirtilerek 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

1. Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 26.09.2017 tarihli ve 2017/16-956 Esas, 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli ve 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararı ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere; FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.

2. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 26.09.2017 tarihli ve 2017/16-956 Esas, 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli ve 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında açıklandığı üzere; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren delil olarak kabul edilmesi mümkündür.

3. Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, gizliliği sağlamak için örgütsel haberleşmede … ID numarası ile ByLock programını kullanan, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı ve faaliyetleri ile ilgili anlatımlarda bulunarak üniversite döneminde örgüte ait evlerde kaldığını, ev arkadaşının kendisine ByLock programını yüklediğini ve ByLock programını kullandığını beyan eden sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğuna ve hakkında 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarının oluştuğuna dair kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz taleplerinin reddine, ancak;

Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanık hakkında; incelenen dosya kapsamı, deliller ve mahkeme kabulüne göre, yakalandıktan sonra soruşturma ve yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde

işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere faydalılık derecesi ve yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetildiğinde, uygulanan kanun maddesinin amaç ve gerekçesi ile orantılılık ilkesi çerçevesinde belirlenen ceza üzerinden dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun üst sınırdan bir indirim yapılması gerekirken indirimin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayini, bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 25.12.2019 tarihli ve 2018/3900 Esas, 2019/1567 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.02.2023 tarihinde karar verildi.