Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/6012 E. 2023/3686 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/6012
KARAR NO : 2023/3686
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.04.2019 tarihli ve 2018/213 Esas, 2019/174 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin üçüncü ve 220 inci maddesinin yedinci fıkrası delaletiyle 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 220 inci maddesinin yedinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.03.2020 tarihli ve 2019/1658 Esas, 2020/523 sayılı Kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bentleri uyarınca kaldırılarak, sanık hakkında silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 27.01.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle;
1. Eksik bilirkişi raporu ve eksik kovuşturma ile karar verildiğine,
2. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
Sanık Müdafiinin temyiz istemi özetle;
Kanuna aykırı bir şekilde vekalet ücreti verilmediğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün, Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bentleri uyarınca kaldırılarak, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığının kabulü ile sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Gerekçeli karar başlığında; sanık hakkında beraat kararı verilmesine karşılık 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak suç tarihinin yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmememiştir.
Sanık müdafiinin temyiz talebinin kapsamına göre vekalet ücreti ile sınırlı olarak yapıldığı belirlenerek; 1136 sayılı Kanun’un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, beraat kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi isabetli bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.03.2020 tarihli ve 2019/1658 Esas, 2020/523 Kararında, Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddine. Ancak, sanık müdafiinin vekalet ücreti yönünden temyiz istemi yerinde görüldüğünden, 5271 sayılı Kanun’un 302/2 nci maddesi gereği, BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın 5271 sayılı Kanun’un 303/1 inci maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükme “sanığın kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 6.810,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin oybirliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.05.2023 tarihinde karar verildi.