Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/40166 E. 2023/499 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/40166
KARAR NO : 2023/499
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/946 – 2021/1197
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2021 tarihli 2020/17 Esas ve 2021/138 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesi ikinci fıkrası (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.09.2021 tarihli ve 2021/946 Esas, 2021/1197 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 28.11.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemi; Sanığın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen … SD kart üzerinde yapılan inceleme neticesinde sanık hakkında düzenlenen Veri İnceleme Raporuna göre; Derece 1 bölümünde …, (FETÖ/PDY içerisinde olup örgüt benim örgütüm diyen ancak bazı zaafları olan kişileri ifade ettiği), Derece 2 bölümünde 0 (Hakkında bilgi olmayan personeli ifade ettiği), 2015 Mart/Alan kısmında …, 2015/Mart Alan Dışı 0 olarak kodlandığı, zümre başkanı Halim, öğretmeni …, Asil vekili … olarak kodlandığının tespit edildiği,
Karaman Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan 2016/6609 sayıl soruşturma kapsamında 18/11/2016 günü şüpheli sıfatı ile ifadesi alman A Y. beyanında özetle; “…2012 yılında Karaman’a geldim, E.S., S.B., Y.E., Ramazan, Z.A., A.Y., M.T., Ü.ve K.Ç. isimli polislerin F.A. isimli şahsın hocalığını yaptığını ve sohbetlere katıldığı…” şeklinde beyanda bulunduğu,
Mali Suçlar Araştırma Kurulu tarafından sanık hakkında düzenlenen 05.06.2018 tarih ve 2017/MAR-20-08/157 sayılı raporunda bağlantı analizi başlığı altında yer alan kısım incelendiğinde şüphelinin parasal işlemlerinin karşı taraflarında yer alan kişiler hakkında yapılan araştırmalarda FETÖ/PDY Terör Örgütüne üye olma kapsamında haklarında yasal işlemlerin yapıldığının tespit edildiği, sanık ile S. A. arasında gerçekleşen aynı tarih ve aynı miktarlı havale işleminin hakkında FETÖ/PDY kapsamında işlem yapılan Z.A. ile de gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı,
Böylelikle; tüm aşamalarda çelişkili beyanda bulunan Ü.E.’nin beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla aynı yerde görev yaptıkları örgüt toplantı ve faaliyetlerine yönelik bilgi ve görgüsü olduğu anlaşılan A.Y.’ın mahkeme huzurunda beyanları alınmadan, Mali Suçlar Araştırma Kurulu tarafından sanık hakkında düzenlenen 05.06.2018 tarih ve 2017/MAR-20-08/157 sayılı raporu ile örgüt mensuplan ile tespit edilen parasal işlemlerinin içeriği irdelenmeden, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile sanığın örgüte üye olduğunu gösterir cezalandırılmasına yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delilin dosyada elde edilemediği gerekçesiyle yerel mahkemenin beraat karanna yönelik yapılan istinaf talebinin reddine karar verilmesi hukuka aykırı görülerek bu karara karşı sanık aleyhine gidilen istinaf talebinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Karaman İl Emniyet Müdürlüğü yazısında yapılan sorgulama sonucunda sanığın Bylock kaydına rastlanmadığı, Karaman İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre sanığın herhangi bir demeğe üyeliğinin bulunmadığı, Karaman İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre Karaman İli ve dışında faaliyet gösteren ve 667 sayılı KHK ile kapatılan özel okullarda sanığın kaydına rastlanmadığı, sanığın Digitürk aboneliğinin bulunmadığı, Ankara İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne ve İstanbul İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre sanığın Kimse Yok Mu Yardımlaşma ve Dayanışma Demeğine bağış yaptığının tespit edilemediği, Karaman İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabına göre sanığın yurt dışı çıkış giriş kaydının tespit edilemediği, Müflis … Katılım Bankası A Ş.’ne yazılan müzekkere cevabına göre Bank …’da sanık adına açılan herhangi bir hesabın bulunmadığı,
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün emniyet yapılanması içerisinde faaliyet gösteren mahrem imamları tarafından örgüt mensubu olmayan emniyet personelleri de dahil olmak üzere bütün emniyet personellerini örgüte yakınlığı, bağlılığı, sadakati ve verdiği himmet miktarı vb. hususlar açısından kod vermek suretiyle derecelendirerek yaptıkları fişleme faaliyetlerine yönelik olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen … SD kart üzerinde yapılan inceleme neticesinde sanık hakkında düzenlenen Veri İnceleme Raporuna göre; Derece 1 bölümünde …, (FETÖ/PDY içerisinde olup örgüt benim örgütüm diyen ancak bazı zaafları olan kişileri ifade ettiği), Derece 2 bölümünde 0 (Hakkında bilgi olmayan personeli ifade ettiği), 2015 Mart/Alan kısmında …, 2015/Mart Alan Dışı 0 olarak kodlandığı, zümre başkanı Halim, öğretmeni …, Asil vekili Ömerg olarak kodlanarak fişlemesinin yapıldığı, buna göre sanık hakkında 2015 Mart Alan Dışı kısmında 0 şeklinde kodlanmasının sanık hakkında 2015/Mart tarihinden sonra herhangi bir bilgi olmadığı ve güncel listede kaydının bulunmadığının anlaşıldığı, tanık sıfatıyla bilgisine başvurulan Ü.E ‘nin talimat yoluyla Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinde alınan beyanında ” Sanık …’ı Karaman ilinde KOM Şube Müdürlüğünde beraber çalışmalarından dolayı tanışıklığının olduğunu, işyerinden arkadaşı S.B.’ün 17/25 Aralık 2013 sürecinden yaklaşık 5-6 ay kadar önce kendisine dini konuların bahsedildiği sohbete davet ettiğini,kendsinin de bu daveti kabul ettiğini, hatırladığı kadarıyla bu sohbetlere yaklaşık 4-5 defa katıldığını, gittiği sohbetlerde …’ m da dinleyici olarak bulunduğunu, olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün bundan ibaret olduğunu” ifade ettiği, tanık sıfatıyla bilgisine başvurulan Y.E.’ m talimat yoluyla Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde alınan beyanında 2009 yılında Karaman İli Kaçakçılık Şube Müdürlüğüne tayininin çıktığını, …’ın da aynı şubede polis memuru olarak çalıştığını, kendisinin Karaman İlindeyken E S. adlı polis memuru arkadaşının evine gittiğini ve orada sohbet yapıldığını, bu grupta E.S., S.B., A.Y. ve kendilerinin olduğunu, kendisinin uygun olduğu ölçüde mutat olarak bu toplantılara gitmeye çalıştığını, bu gruba zaman zaman başka kişilerin de eklendiğini, Milli Eğitimde öğretmen olarak görev yapan ve ismini … olduğunu bildiği kişinin sohbet hocalığı yaptığını, …’ ı çok nadir de olsa bu sohbet toplantılannda gördüğünü, …’ ın sohbetlerde dinleyici olarak bulunduğunu, himmet verip vermediğine şahit olmadığını, kendi evinde de sohbet toplantılarının düzenlendiğini, ancak sanığın evinde sohbet yapılıp yapılmadığını anımsamadığını, anlattığı bu olayların 2009-2013 yıllan arasında 17/25 Aralık sürecine kadar olduğunu, daha sonrasında sanığın devam edip etmediğini bilmediğini” ifade ettiği,
Tüm bu hususlar ile, dosya içerisindeki bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; Sanık …’ın Karaman ilinde 2009-2016 yıllan arasında polis memuru olarak görev yaptığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Emniyet yapılanması içerisinde faaliyet gösteren mahrem imamları tarafından örgüt mensubu olmayan emniyet personelleri de dahil olmak üzere bütün emniyet personellerini örgüte yakınlığı, bağlılığı, sadakati ve verdiği himmet miktarı vb. hususlar açısından kod vermek suretiyle derecelendirerek yaptıklan fişleme faaliyetlerine yönelik olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ele geçirilen … SD kart üzerinde yapılan inceleme neticesinde sanık hakkında düzenlenen Veri İnceleme Raporuna göre; Derece 1 bölümünde …, (FETÖ/PDY içerisinde olup örgüt benim örgütüm diyen ancak bazı zaafları olan kişileri ifade ettiği), Derece 2 bölümünde 0 (Hakkında bilgi olmayan personeli ifade ettiği), 2015 Mart/Alan kısmında …, 2015/Mart Alan Dışı 0 olarak kodlandığı, zümre başkanı Halim, öğretmeni …, Asil vekili Ömerg olarak kodlanarak fişlemesinin yapıldığı, buna göre sanık hakkında 2015 Mart Alan Dışı kısmında 0 şeklinde kodlanmasının sanık hakkında 2015/Mart tarihinden sonra herhangi bir bilgi olmadığı ve güncel listede kaydının bulunmadığının anlaşıldığı, sanığın örgütün düzenlediği sohbet toplantılarına 17/25 Aralık 2013 sürecinden önce katıldığının tanık beyanı ile sabit olduğu, sanığın 2014 yılı ve sonrasında sohbet toplantılarına katıldığına, ByLock, Eagle, Cover Me, Kakao Talk vb.,örgüt tarafından kullanılan gizli haberleşme programları ve kod adı kullandığına ve örgüte himmet verdiğine ilişkin herhangi bir tespitin ve beyanının bulunmadığı, örgütle irtibat ve iltisaklı demeklere üye olmadığı, örgüt tarafından verilen talimatın denk geldiği zaman diliminde Bank Asyada hesap açma ve/ veya para yatırma şeklinde faaliyetlerinin tespit edilmediğinin anlaşıldığı, bunun yanında sanığıne sanığın üzerine atılı bulunan silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısında yeterli çeşitlilik, süreklilik ve yoğunlukta bulunmadığı,Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında da belirtildiği üzere Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişi olduğunun, örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade ettiğinin, örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılması gerektiği anlaşılmaktadır, silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır,
Bu kapsamda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın konumu ve kişisel özellikleri de gözetilerek sanığın örgütün örgütün hiyerarşik yapısına organik bir bağ ile dahil olduğunu ya da örgüte yardım suçunu işlediğini ispat etmeye yeterli olmadığı, sanığın cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı eyleminin sempati boyutunda kaldığı, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması karşısında sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden arınmış, kesin, somut ve tam inandırıcı delil elde edilemediğinden ilk derece mahkemesince CMK’nun 223/2-e maddesi gereğince sanığın beraatına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışılan delillerin, hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığına, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından, istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Ayrıntıları (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 2017/1809 Esas ve 2017/5155 sayılı Kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere: Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ; canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamak sızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, syf. 383 vd.).
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır (… özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır (… özel kısım syf. 263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçinÖrgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf. 280)
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde:
Nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği nazara alındığında, tanık anlatımları, cevabi yazılar, banka hesap hareketleri, sanık savunmasına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın savunmasının aksine örgüt üyeliğine yahut yardım eden sıfatına delalet edecek delil bulunmaması karşısında, Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, sanığın delil yetersizliğinden beraatine yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.09.2021 tarihli ve 2021/946 Esas, 2021/1197 sayılı Kararında Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısınca öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Karaman Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.02.2023 tarihinde karar verildi.